@BaturrEness

enes

Ask @BaturrEness

Sort by:

LatestTop

Previous

Related users



Her şeyi biraz biraz yitiriyorum canım acımıyor değil ama hak ediyorum biraz daha biraz daha diyorum sanırım. Bu kadar acıyı üst üste nasıl kaldırıyorum bilmiyorum "daha kötüsünü görmüştüm" diye kandırıyorum kendimi çoğu zaman. Fakat bir gün kendime söyleyebileceğim tek bir yalanım dahi kalmayacak işte o zaman ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok.



Bazen çok yorulduğumu hissediyorum. Böyle zamanlarda kaçıyorum insanlardan çünkü biliyorum insanlarla konuşmak beni dahada çok yoruyor Anlaşılmak istemekten de vazgeçtiğim oluyor. Bu sefer olacak diyerek umut ettiğim ne varsa da olmuyor buna da alıştım üstelik artık koymuyor. İdama sürüklüyorum umutlarımı birer birer çünkü umut demek beklenti demek beklenti demek fazlasıyla hayal kırıklığından başka birşey değil. ''Umursamamak'' dilime doladığım fakat hiç uygulayamadığım bir kelime kötü olmalıyım ama şartlandırmalıyım kendimi hem böylelikle kırılmanın parçalanmanında önüne geçerim. Güçlü durmalıyım ayrıca acıdan gebersemde kahkaha atmalıyım. Güçsüz gördüklerinde insanlar dahada fazla tekmeliyor seni çünkü. Üstelik ölmeden bırakmıyorlar ve bunu yapan en sevdiklerin ve çok değer verdiklerin.



Oturdum bir köşeye uzun uzun düşündüm ve kendime acıdım. İnsan kendine acır mı? Ben acıdım meğer ne çok ödün vermişim kendimden ne çok düşmüşüm dizlerimin üstüne ne çok susmuşum haklı olduğum halde sayamadım. Boşa geçip giden günlerin arkasından bakıyorum şimdi aynada gördüğüm yüzü tanımaya çalışıyorum inandığım en güzel yalanlar için kızıyorum kendime. Dedim ya ne yaptıysam kendime yapmışım onlar vurmuş ben ölmüşüm. Artık acılar kalbimi nasırlaştırdı ve kalbim her zaman üzerine basılan bir nasır gibi sızlıyor. Yalnız ben artık bağırmıyorum bağıramıyorum...



-1-
saat gecenin bilmem kaçı okuyacak hiç kimseye yazıyorum. okumasını istediğim tek bir kişi bile yok bir müzik açayım daha iyi.
saat 03.20
neden böyle bir işe kalkıştım bir fikrim yok. noktalamalara ve büyük harflere de dikkat etmek istemiyorum. hayatım kötü ilerliyor ve geçmeyecek acılarla kaplanıyorum. hayatımdan istemsiz çıkan insanlar ve beni iten insanlar. bu köprünün iki ucu arasında aşağıda akan sudaki balığım ben. fütursuzca gezen. ne yaşandığı hakkında en ufak fikrim yok. o kadar derdim varken tırnağımdaki ojenin bozuluşuna fazlaca sinirleniyorum ve bu fazlaca sinir bozucu. içeride uyuyanlar tuş sesinden rahatsız olacaklar ama benim de rahatsız olduğum şeyler var. hava soğuk.dışarıda kimsesiz çocuklar var. ankarada kar ve toprağın altında yatan bir sevdiğim var. sevdiğim dediysem de öyle değil. o şuan yatağında uyuyor sahi bir de o var. deli gibi sevdiğim ama aynı zamanda hiç sevmediğim. bu da karışık ama anlayanınız vardır mutlaka. tabii okuyan varsa neyse anlayanım olmamasına alışığım baya. ellerim de üşüdü ama hiç ısınmıyorlar artık ruhumla eş zamanlı olarak soğuyor onlar da. burada anlamanızı istediğim bir nokta var ama siz herhangi bir şekilde benim sesimi duymazsınız ya neyse sesimi de kimselere duyuramıyorum ben. deli gibi seviyorum da gören yok. sonuna kadar nefret ediyorum farkeden yok. acı çekiyorum nefes alamıyorum da umursayan yok acı çekiyor muyum onu bile bilmiyorlar ki bu da acı çekmenin güzelliklerinden biri. çektiğiniz acı soyut olmasına rağmen nefesiniz kesiliyor ama kimse bunu farketmiyor gülüyorsunuz çünkü. gülmeye devam edin gülmek iyidir her şeye rağmen gülen insan güçlüdür. fırtınalara göğüs geren yüz yıllık saygıdeğer bir ağaç gibidir gerçi kimse saygı da duymaz bir ağaca ama eğer bunu hala okuyorsanız siz kimse değilsiniz ben de değilim. dışarıda miyavlayan bir kedi olduğunu tahmin ediyorum. sıradaki şarkı o kediye gelsin havalar da ciddi soğuk bu sıralar. birini toprağa verirken ne hissedersiniz? ben hala bilmiyorum ne hissettiğimi gözlerimin önüne kefenin içinde küçücük kalmış beden geliyor acıdan başka şeyler de hissetmeliyim dimi ama yok özlüyorum bir de özlem çok yoğun. ben hep birilerini özlerim şuan sigarayı özlüyorum bugün şuan uyuyanı özlerim öbür gün toprağın altında yatanı toprağın altında yatan hep özlenecek bir not olarak düşeyim bunu da uyuyan da. kafası karışık onun da anlamak lazım da bizi kim anlar kardeşim hadi biz anlıyoruz ne dediğimin azıcık bile farkında değilim. uykusuzum ve sabah erken kalkıcam bunu yazarken bile uyumamayı düşünüyordum çünkü gece uyunan uyku pek tarzım değil.

View more



-2-
tırnaklarım da uzuyor artık tırnak cefadan uzarmış bunu da belirteyim şuan odamdaki ışık hem eski yüzümü hemde birkaç eski resmi aydınlatıyor. çocukken her şey daha kolay derler ya bende çocukken bile zordu. odamda içerden gelen sesleri duymamak için yastıkları yüzüme bastırmaktan yüzümün acıdığını hissediyordum. bedeninizi çok kastığınızı farketmediğinizde bir anda kendinizi gevşetmeyle rahatlarsınız ya şuan uyuyan kişinin hayatıma girişi böyle oldu. kendiyle beraber milyonlarca sorun getirse de bu ruh halinden beni kelebekler kuşlara çevirebilen tek kişidir kendisi. tabii o bunun farkında değil bırakın olmasın da sonra gidiyor. adı uykucu olsun mu çünkü cidden uyumayı seviyor bazı zamanlar benim için uyumazdı da geçmiş geçmişte güzel işte. ne o uyumamaya değecek kişi kaldı ne de uykusundan vazgeçecek bir uykucu ne de uyumamaya kızacak bir dede. aşağıdaki kedi sıradaki şarkıyı kendine aldı mı bilmiyorum ama ben şarkının ne olduğunun farkına bile varmadan değişti. koca başlık neden ölüm bir fikrim yok ama aklıma ilk gelen kelime oydu. psikolojimi tahmin edersiniz artık bunu okumayacak tüm olmayan okuyanlarımı öpücüklere boğuyorum. en düşünceli en güzel geceler sizin olsun iyi geceler.

View more



İnsan ömründe birini çok severmiş o kişi gittiğinde içinde tarif edilemez bir boşluk bırakırmış. Ne unutabilirmişsin ne başkasını sevebilirmişsin o boşluk hissi git gide büyür tüm kalbini kaplarmış. Asla tam anlamıyla dolduramazmışsın boşluğunu o boşlukla yaşamaya alışırmışsın en sonunda. Günün geç saatlerinde çöken sessizlikle yeniden büyürmüş boşluk işte bu saatlerde gelen mutsuzluk hissi bu boşluğun eseriymiş.

Next

Language: English