Kendisini sevmeden insan, başkasının ona değer vermesini bekleyebilir mi hiç? Başkalarına dokunmak derken bence başkalarının kalbine dokunmayı kastetmiş Erbaş. Bu şiirler çok güzelmiş.
sisler bulvarı'na akşam çökmüştü omuzlarımıza çoktan çökmüştü kesik birer kol gibi yalnızdık dağlarda ateşler yanmıyordu deniz fenerleri sönmüştü birbirimizin gözlerini arıyorduk
Dünyanın her yerine aynı kederle iner, ama herkes aynı gözle bakmaz akşamlara. Kimileri el ele gün batımını izler, kimileri günün yoğunluğuyla hava ne zaman karardı fark etmez bile.
fobilerinin sana nesiller öncesinde yaşanan bir travmanın mirası olabileceğini biliyor muydun?fobin ne?bunun geçmişte yaşanan nasıl bir tramvayla bağlantılı olduğunu düşünüyorsun?aklına gelen ilk fikri/hikâyeyi paylaşabilirsin -odin
Fobiler... çokça fobim var. Belki nesiller öncesi yaşanan bir travma, belki de insan beyninin her şeyi anlama isteği ve anlayamadağı şeyler karşısında fikir yürütmesi sonucu ortaya çıkan ve korkuya yol açan olaylar.. nasıl tanımlanır bilmiyorum. Sebebini bilmiyorum. Ama fobilerin can yakıcı olduğunu biliyorum. Küçükken gece yarısı kalkıp herkes uyurken televizyon açmıştım, şansıma palyaçolu bir korku filmi. O günden beri palyaçolardan ölesiye korkuyorum. Bir arkadaşım boğazımı sıkmıştı, yine küçükken. Sudan, boğulmaktan da çok korkuyorum o yüzden. Sahne korkusu da denilen, topluluk fobisi (topofobi) de var. Yüksekten de korkarım, perde asmaya çıkınca bile başım dönüyor.... bu konuda çok doluyum sanırım.