Bu yolun sonu yok belki.. ama yoldan çıkmak çözüm değil. Yol yorucu ama diğer türlüsü araf. İnan bana araf kadar acı veren hiçbir şey yok.. Dipsiz bir kuyuya düşmek gibi olacak. Düşmek, düşmek ve düşmek. Sürekli bir düşüş hali.
Bu soruyu genel mi özel mi almalıyım bilemedim, iki türlü de cevaplayayım. Eğer genelse, bir çok şey beni çok üzmüştür ve bunun bir sınırını da ölçütünü de göremedim. Anlık olarak yaşadığım sancı en öne geçer genelde.. ama sanırım en çok üzüldüğüm şeyleri bilincime kavuşmadan yaşadım. O yüzden hatırlamasam da bildiğim gerçeklik hep canımı yakmıştır. Değersiz hissetmek beni üzer, fazlaca. Eğer soru özelse de, bu günlerde en çok üzüldüğüm şey saçma bir şekilde kafama taktığım küçük bir olay. Ben normalde insanları tersleyen, sert davranan biri değilimdir ancak bir süre önce anlık sinirle hiç suçu olmayan, hatta tanımadığım birine çıkışmıştım. Gidip özür dilesem.. yanlış anlaşılabilecek bir durum oluşmasını istemem, hoş hatırlayacağını dahi sanmıyorum. Ufak noktalara fazla takılıyorum sanırım ben ya.