@CanerEkinci07

#Caner Ekinci✨ {[YEDEK]}

❤️ Likes
show all
zehra123456987’s Profile Photo berivankaya_’s Profile Photo kralicepanda’s Profile Photo lelikoooo’s Profile Photo helinokcu18’s Profile Photo melis_2678’s Profile Photo zeynep_ttr’s Profile Photo seher1065’s Profile Photo Omyguud’s Profile Photo
🔥 Rewards
show all
disismay’s Profile Photo

Latest answers from #Caner Ekinci✨ {[YEDEK]}

-

CanerEkinci07’s Profile Photo#Caner Ekinci✨ {[YEDEK]}
Sevmek yavaş yavaş intihar etmektir. Farkındaysanız hepimiz korkarız sevdiğimizi kaybetmekten. Bazılarımız kaybeden ölürken çok az bi çoğunluğumuz kazanan olur. Başta hepimiz sevgiyi güveni kazanırız. Ama sonunda sevgilimizi kaybederiz. Kazanan insanlara selam olsun. Benim bu yazım kaybedenlere hep daha çok sevenlere ama hep dahada çok üzülenlere. Yalnız kalıp yalnız değilmiş gibi davrananlara. Sevip,sevilip eksik bırakılanlara. Gemiyi limanı yakıp yıkıp boğulanlara. Boğulmaya devam edenlere. Hep ben moral verdim sizlere. Hep ben pes etmeyin dedim. Empati yaptım kuşbakışı düşündüm. Ama mesele bu sefer pes etmek,yere düşmek değil. Yerden kalkıp hayatına devam edebilmek. Herkesin derdi var. Herkesin yaşadıkları ve dertleri var. Herkes kendi derdini düşünüyor. Herkes kendi derdini büyük görüyor. Olması gerekende bu zaten. Kendinizi bir şekilde farklı ve yüksek görmek. İyi veya kötü farketmez. Bir şekilde iyiyi düşünebilmek gerekiyor. Tüm kötülüklere rağmen yinede iyi olmaya çalışıp çabalamak lazım. Güç dediğimiz şey kas değilmiş en çok onu anladım ben bu sevdadan. Ortamda ağlamayacak kadar güçlü olduğumu anladım. Üzülüp kırılmak ne demek en iyi onu anladım. Anlamaz olaydım. Neyse içimi bir nebzede olsa rahatlattım. Allaha emanetsiniz.

View more

Çok güzel gözleri var be abi ne yapayım, nasıl bakmayayım?

Bir yaz günü, oturduğu evin biraz yakınında, belki de bir daha kalplerimizin hiç bu kadar yakın olamayacağı bir günde buluşmuştuk, hava koyuydu. Biz ise tesadüf müdür bilinmez, beyaz tişörtler giymiştik, renklerle alakalı bir şey.
Elini tuttum, -bu dünyada benim yanımdayken ona hiç kimsenin zarar veremeyeceğini bilmesi için- hava daha da karardı.
Öptüm, - dünya kabuğu üzerinde iyileşmeyen her şey için- yağmur yağmaya başladı, gökyüzüne baktık, devam ettik. Sanki pes etmemizi bekler gibiydi.
Dünyanın dengesi iyi olacak derken, dünyanın dengesini bozuyormuşuz, ya da kendi dünyamızın dengini, bilemiyorum, gözlerinin içine baktım, defalarca.
Kelimelerin ve sesin olmadığı bir yerde yan yana oturmuştuk,ayrı yazılmıyorduk.
Güzel gözleri vardı, kör olmaktan korkuyordum.
Bir şeyler anlatmam gerektiğini biliyordum ama bunu kelimeler ile yapamayacağımı bildiğim için hissetmesini bekledim, olmadı. Sanırım o hissedemedi, ben de tam anlamıyla anlatamadım.
Eğer anlatabilseydim, yeniden limon ağaçlarının yapraklarını koparabilecek miydik beraber, ya da onları saklayacak mıydık? Balıklama atlamak istediğimiz halde yapmayıp, elini tutup, çivileme atlayabilecek miydik kıçı kırık o sahil kasabasında tekrar?
Eğer anlatabilseydim, gıcırdayan merdivenleri olan kültür merkezinde seni tekrar seyredebilecek miydim? Bir ayağı daha kısa olan kare masanın etrafında arkadaşlarınla birlikte tekrardan oturabilecek miydik?
Eğer anlatabilseydim gerçekten, seni izlemeye gelmeyen ama çıkışında bekleyen babanla tesadüf eseri tanışıp, tekrar saçma sapan bir futbol muhabbetini konuşabilecek miydik?
Eğer anlatabilseydim, arkadaşın tekrar benim, onun sevdiğine kavuşabilmesi için dua etmemi isteyecek miydi? Bilirsin, genelde dualarım kabul olur.
Belki de bu hayattaki en büyük felaketlerden biri de, anlatamamaktır.Ya da hissedememek, bilemiyorum.
Bu yüzden imkanın varken bak kardeşim, anlat, hisset. Yoksa bir süre sonra sadece küçük bir fotoğraf karesinin içinde hapsoluyorsun.

View more

Haber bile vermeden öylece çekip gitti,niye gittin bile diyemiyorum ne yapsam bilmiyorum. Bu ortada bırakılmışlık hissi çok kötü.

O hayatına girdiğinde dünyanın en mutlu insanıydın oysa ki, iki kişilik düşünüyordun ve duvarları hayallerinizden kurulu bir ev inşa etmiştin. Fotoğraflarınız vardı belki de birlikte gülümsediğiniz, daha önce ortasında hiç çiçek açmamış kaldırımlarda birlikte yürümüştünüz, el ele tutuşmuştunuz.
Bütün bahis şirketleri size karşı oynuyordu, sen savaşıyordun, içinde kazanacağına dair umudu asla kaybetmemiştin yarı yolda bırakılana kadar. Kendini inşa ettiğin o evde tek başına bırakılmış gibi hissetmeye başladın, o evin üzerine yıkıldığını dizlerinin üstüne çöktüğünde tekrar kalkamadığın zaman öğrendin, ne o ev eski haline gelir artık, ne de sen.
Sen kaybettiğini düşünüyordun ancak o da kazanmıyordu, sen, belki de yıllar sürecek bir yığıntının kalanlarını toplamak üzere iyileşmeye başlayacaktın, oysa ilk başlarda ne kadar da zor gelecek.
Sana söz veriyorum, bir gün seni arayacak, hatırlayacak, dank edecek, ama yaşantısıyla senden öyle uzaklaşmış olacak ki, seni bulamayacak.
O gün, o dank ediş, o hatırlayış, seni asla unutmasına izin vermeyecek

View more

İlkimdi sonum oldu. Unutamıyorum abi be. Yaktı yıktı. Gerisi harabe..

Unutamazsın, acı geçer bir süre sonra, yara izine bakmadığın sürece hayatından bir şeylerin eksildiğini düşünürsün, içten içe onu unutuyorum lan havalarına girersin, ama ona ait yara hep oradadır. Ne zaman o yaraya baksan, dokunsan, koparsan, kanatsan, tekrar hatırlatır her şeyi.
Canından çok sevdiğin insanı unutmak diye bir şey yok, yaraya bakmamak var, yarayı kapatmaya çalışmak ama hiç kapatamamak.

-

CanerEkinci07’s Profile Photo#Caner Ekinci✨ {[YEDEK]}
Aşk gözümüzün gördüğü kadarken bazen görmediğimiz herşeyde aşk olabiliyor. Mesela kimisi hiç görmediği boğaz manzarasına aşık oluyor,kimisi hiç görmediği galata kulesine,kimisi ise hiç görmediği bir şehire. Birde gözümüzün gördüğü ama içimizin görmediği insanlar oluyor tabii. Mesela kimisi yazıyor o insan için. Kimisi okuyor o insan için. Kimisi ise tüm benliğini o insana adıyor. Kimisi tüm bedenini o insana adıyor. 17 yaşında kırılmak çok farklı oluyor,bazıları aşkının peşinden giderken bazıları aşkının kim olduğunu bile bilmiyor. Herkes aşkı yaşadım zannediyor. Şu kıza aşık oldum böyle oldu,şu çocuğa aşık oldum şöyle oldu falan. Bence aşk tek bir kere oluyor. Ama öyle saçma sapan 3-5 yıllık ilişkilerle falan değil. Evlendiğimiz ve evlendiğiniz insana aşık oluyorsunuz. Birlikte zaman geçirip bir yatağı,bir bardağı,bir odayı birlikte paylaştığınızda gerçek aşkınızı görüyorsunuz. Geçmişinizi boşverip belki sadece karınız/kocanız veya çocuklarınızla vakit geçirip o hisse aşık oluyosunuz. Unutmayınki birini severseniz unutabilirsiniz ama alışırsanız unutamazsınız,sadece alışırsınız. Gelmesini istediğiniz veya gitmesini istemediğimiz insanlar hele ki şu yaşlarda gerçekten doğru kişiler değil. Bunu anlayıp,farkına vardığınız zaman anlıyorsunuz neyin ne olduğunu,olgunlaşıp büyüyorsunuz. Gerçi bende isterim şu an birisi olsun. Mutlu olalım. Ama yeni bir kırıklık veya yeni dalgalarla boğuşabilecek gücüm yok. Çöllerden okyanusa döndüm ben. Son olarak. Herkese aşık olunmaz,herşeye aşık olunmaz. Tek bir şansınız var. İyi değerlendirin.

View more

Unutmak??

Önce kokusundan başlarsın unutmaya. Sonra yavaş yavaş sesini unutursun. Ellerinin içindeki izi unutarak devam edersin unutmaya. Saçlarına dokunduğundaki o içinde dolan huzur kadar herşeyi unutursun. Alışırsın onun olmamasına artık. Sonunun pi hali gibi olur herşey,karma karışık. Son olarak yüzünü unutarak son verirsin unutmaya. Sonları yapamayan birisi olursun o saatten sonra birisi olsun istersin yapamaz korkarsın. Bir yanın uzun bir süre sonra umut der. Erkek adamların aklı başına gelir. Dönmek ister unutamadığını anlar. Geri dönmek ister. Fakat kız ilk günlerde üzülüp ağlayıp sonra ondan nefret etmeye başlamıştır bile. Geri dönmek isteyen bey'e unuttum der. Erkek orada ölür kalır. Fakat nefes almayada devam eder. Bey efendi ilk başta unuttum sanmıştır. Sonradan kafasına dank etmiştir unutamadığı, o saatten sonra ben gibi olur. Çaresiz,umutsuz fakat gururlu. Unutmak değildir asıl mesele. Unutmamaktır. Bulutlanmamaktır. Hadi eyvallah..

View more

Karanlıktayım ve aydınlığa çıkmak istiyorum , bana yolu gösterir misin?

Kardeşim, hayatında doğru yolu gösterecek birini arıyorsan; aynaya bak.

hayatımda hep kaybetmek zorundamıyım kimi sevsem kaybediyorum yada bi şey oluyor bitiyor bi acı var ve bu dinmiyor tarifini yapamıyorum ama bi iz var işte geçmiyor geçer mi bu acı geçer de lütfen

Geçecek, söz veriyorum.
Dostum, tarifini yapamadığın bir şeyi bana anlatmaya çalışırken aslında o kelimeleri ne kadar çok yan yana getirmek istediğini biliyorum, seni çok iyi anlıyorum, çünkü bir zamanlar ben de tarifini yapamıyordum.
Biliyorum, gidenler, giderken yanlarında hep bizden bir parça götürüp de giderler, bazılarımız, hayatımızdan biri çıktığında, yani eksildiğinde, o parçanın yerinin boşalacağını, açılacağını düşünür.Ama aslında oraya kocaman bir boşluk kalır, ve sen artık hayatına, o boşluğa basmadan, kıyıdan yaşamak zorunda kalırsın. Yokluğun, varlıktan daha çok yer kapladığı zamanlar var, hatırladın mı?
Sen, kapanmayacağını düşündüğün izlerle yaşama tutunmaya çalışırsın, etrafındakiler farklı gözlerle bakmaya başlar, yaralarını herkesten gizlemeye çalışırsın, ama beceremezsin. Bazen de; sende açılan yaralar aslında sana umut olur, kimseye dokundurtmayacak kadar çok seversin o yaraları, çünkü o yaralarla nefes alabildiğini düşünürsün, yaralar senin hayatın olur.
Hayat sana o izleri hep hatırlatır, hiç beklemediğin anda çalan bir şarkıda, bazen odanın en ücra köşesinden çıkan bir eşyayla, bazen bir isimle, bazen bir ses, bazen de unutamadığın o sesin sahibiyle hep hatırlatır.
Sonra bir gün, bir sabah, bir bakmışsın ki dokunduğunda kalbini söküp atacak gibi olduğun yaraların acımıyor, şaşırıyorsun, olamaz diyorsun kendi kendine, ama oluyor, kelebek tabiri vardır ya hani, onu gördüğün an içinde kelebeklerin kanatlanıp, özgürlüğüne kavuştuğunu düşünürsün, artık kelebeklerin olmadığını fark ediyorsun, unutmuyorsun ama acı geçiyor, yara izleriyle yaşamayı sevenler o izleri kalbinde bir enkazdan kurtulmuşcasına bırakıyor ama yara izlerinden kurtulmak isteyenler de hayatına devam ediyor.
Değer verdiğin birini unutamazsın ama değer verdiğin birine karşı olan hislerini unutabilirsin, zaman bunu çok güzel bir şekilde yapıyor, sen de unutacaksın ona karşı olan hislerini, hissetmeyeceksin.
Umarım, hissetmemeye başladığın zaman, hissetmek zorunda kaldığın günleri özlemezsin, çünkü bir kere kaybettin mi bir insana karşı olan hislerini, bir daha asla geri getiremiyorsun.

View more

Language: English