Bıraktım. İmkansızmış, evet.. Artık korkmuyorum. Sevinçlerimi kaybettim. Ağlamıyorum. Kahkahalarımı susturdum. Ben kimim bilmiyorum. Kendimi kaybettim. Sen bizi öldürdün. Biliyor musun, hala çok güzel gülüyorsun. Bakma bana, sen hep gül çocuk.
"Seni, sen giderken gelen yağmurlara emanet ettim O çok sevdiğin kır çiçeklerine, vazgeçerek sonbahardan, Seni taze ılk baharlara emanet ettim Seni çıkmaz sokaklardan uzun yollara Karanlıktan, aydınlığa emanet ettim Derinlerden bulutlara, siyahlardan beyazlara emanet ettim Tüm yazgıları silip ellerimle, seni başka bir kadere emanet ettim Seni kendimden sakınıp, bir başka kalbe emanet ettim Seni bir felaketten esirgeyip, bir umuda emanet ettim"
Son defa yazıyorum sana. Son defa kalemimin ucundasın bu gece..Unuttum.Unutmaktan korktukça daha çok unuttum seni. Adını duyduğumda hala irkiliyorum. Ara sıra boğazıma bir ağrı oturuyor. Bazen gözlerim doluyor. Ama unuttum.Yerinde duramayışını unuttum, merhametini unuttum, üzerinden çıkarmadığın lacivert kazağını unuttum, bana iyi gelişini unuttum, dokunuşlarını unuttum, beni gördüğünde yüzünde oluşan tebessümü unuttum, sesini unuttum, kıvır kıvır olan saçlarını unuttum, uzun sık kirpiklerini unuttum, güzelim gözlerini unuttum..Zor oldu ama o gülüşünü bile unuttum. Mutlu unuttum seni. Hatıralarını kül ederken bile bir tebessüm vardı yüzümde. Seni bir daha hiç unutmamak üzere unuttum. İyi ki vardın, seni seviyorum.
Seni unutmaktan korkuyorum. Deli gibi seni düşünmeyi bırakmaktan, ezberlediğim cümlelerini unutmaktan, sürekli dönüp dolaşıp konuları sana getirmeyi bırakmaktan, seni uzun uzun insanlara anlatmayı bırakmaktan korkuyorum. Seni unutmama izin verme çocuk. Seni unutmak beni mahveder. Tam unutmuşken bir gün beklemediğim bir anda bana tekrar gülümsemen beni mahveder. Sana ikinci kez kapılmak beni mahveder.
Kusursuz bir cinayete kurban gittim ben. Sen geldin. İlk başta ansızın bir silah belirdi ellerimde. Sonra bana baktın, yavaşçe kendime doğrulttum o silahı. Bana dokundun, tetiği çektim. Ellerim titriyordu ama yine de bırakmadım silahı. Gözlerimin içine baktın, korktum. Kirpiklerine dalarken gözlerim, daha sıkı tuttum elimdeki silahı. Sonra sen güldün.. Sen öyle bir güldün ki, o an son olsun istedim. Hiç düşünmedim bile belki silahı ateşlerken. Katilim sendin, katilim bizdik. İçime bir hüzün oturdu kaybolduğum karanlıkta. Neden dedim kendi kendime, neden biraz daha izlemedim ki..?
Bana olmasa da hep gül çocuk. Ben görmesem de hep mutlu ol. Ben hissetmeyecek olsam de hep sev birilerini. Benim sevgimi hissetmesen de hep sevil. Beni olmasa da hep güldür. Ben olmasam da sen hep ol çocuk. Çünkü sen olmasan da ben seni hep çok seveceğim. Kime gülersen gül, hep sarhoş olacağım gülüşüne. Bana bir yara olarak kalsan da her gün kaşıyacağım o yarayı. Kabuk bağlamasına, seni unutmaya izin vermeyeceğim. Keşke bir kere de olsa sarılabilseydim sana.. Her neyse. Keşkelere gücüm kalmadı artık çocuk. Özür dilerim.