Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim, her baktığında beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakın olmak isterdim, üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup silebilmek için, sana sen kadar yakın olmak isterdim ki beni, seni sevdiğim kadar sevebilmen için.
Seni en iyi ben tanıyorum çünkü. Nasıl uyuduğunu, ne derece iyi yemek yaptığını, sinirlendiğinde veya mutlu olduğunda yüzünde oluşan o şapşal ifadeyi, en çok ne yapmayı seversin, kime karşı ne hissedersin ben biliyorum. Seninle ilgili her şey aklımın bir ucunda yazılı. Birisi bana gelip seni sorsa sayfalarca yazabilirim seni. Sabahtan akşama kadar bıkmadan anlatabilirim.
Tarafsız seviyorum seni ben. Rakının beyazında, denizin mavisinde, güneşin sıcaklığında.Sadece kendi tarafımca seviyorum. Sır gibi saklıyorum seni dillerden. Öğrenirlerse onlarda seni rakının beyazında, denizin mavisinde, güneşin sıcaklığında sevecekler. Sana başka aşk değmesin diye saklıyorum seni.
Sonra sen geldin. Güldün. Gönlümdeki en kurak topraklar, papatya bahçesi oldu. Sarıldın bana,papatya koktu hayal dünyam. Sonra gittin tabi.Yine kurak topraklar bıraktın bana. Yine hüzün, yine hasret. Acı çekmekten yoruldum artık. Özlemler ağır geliyor mesela, hayalini yaşatıyorum içimde ama yetmiyor.