Bakın sevmek öyle cümlelerde filmlerde gördüğünüz gibi değil. Yani öyle birkaç sevgi mesajı, birkaç gece, birkaç sahiplenme fotoğrafları falan öyle değil. Daha farklı. Mesela onu görünce hızlanan kalbiniz değil. Her adımda ona yaklaşma, onu görme hissidir sevmek. O adımları onun için atmaktır. Bir sokak arasında elini tutmak, elini tutmak değidir sadece. Benimsin diyebilmenin dışavurulmuş halidir sevmek. Beraber içilen sigarayı küllükte söndürüp bunu fotoğraflamak değildir. Onun ciğerinden çıkan o zehri bile ciğerlerinde hissetmektir. O masada yanan şeyin sadece sigara değil, ciğerleriniz olduğunun bilinciyle içmektir o sigarayı. Rakı içelim, güzelleşelim mantığıyla içilen rakı değildir. Suyla karışınca rengini kaybeden, ortaya farklı bir renk çıkan, birleşmenin, bütün olmanın bilinciyle içilen rakıdır, sevmek. Birlikte fotoğrafı olmadığı halde, " olsun abi, ben onu hayal ediyorum... varmış gibi davranıyorum" demektir, sevmek. Üstünden günler, aylar, yıllar geçmesine karşın, nefretle değil, hâlâ ilk günkü gibi bakabilmektir. Kokusunu kilometrelerce öteden alabilmektir. Damarlarında alan kanda hissedebilmektir, sevmek. Öyle çevresindeki üç beş insandan kıskanmak değil demek istediğim. Esip tenine vuran rüzgardan kullanmaktır, sevmek. Keşkelerde değil, iyi ki'lerde saklayabilmektir. Sadece sevinçlerine, mutluluklarına değil, kötüsüyle iyisiyle her anıyla yanında olmak, olmasan da yanındaymış gibi hissettirmektir, sevmek. Dinlediği müziğin sözlerinde anlam aramak değil, o müziği onunla yaşamaktır. Onu hep yanında istemek değil, kötü anında bile bir adım uzağında olmaktır, sevmek. Siz sevmeyi degil, sevginin anlamını bilmiyorsunuz. gözle değil yürekle olur o.

View more