@korelmis

Tevhit Erdem

Ask @korelmis

Sort by:

LatestTop

Previous

bu evlilikler hakkında toplumun bilgilendirilmesi lazım size tamamiyle katılıyorum fakat sonuçta kuran'a göre uygun olduğu için kuzeniyle evlenip hastalıklı çocuk doğuran kişiler sonuçta kötü etkilenmemişler midir bu durumdan

Size daha önce de söyledim; ilgili Kuran ayeti genetik yakınlığın evlilik için bir "sakınca" oluşturacağını açıkça ortaya koyuyor! Bu ayet üzerinde gereği gibi düşünüldüğünde, Kuran'ın insanları evlenirken, genetik açıdan mümkün olduğunca uzak eşleri tercih etme konusunda teşvik ettiğini söyleyebiliriz. Elbette burada "uzaklaştıkça azalan bir risk"ten bahsetmemiz gerekir.
Birçok bilim adamına göre, kuzen evliliklerinden dolayı ortaya çıkan risk artışı, bu türlü evlilikleri tamamen yasaklamayı gerektirecek ölçüde değildir! Kuran'da da, akrabalık katsayısı 0.5 olan çocuk-ebeveyn ve kardeş evlilikleri ile akrabalık katsayısı 0.25 olan amca, dayı, hala, teyze ve torun evlilikleri yasaklanmış olduğu halde; akrabalık katsayısı 0.125 olan kuzen evlilikleri yasak kapsamına alınmamıştır.
***
Düşüncelerimi bir örnekle açıklamaya çalışayım: Sürdüğümüz otomobilin hızı arttıkça, kaza yapma ve yapacağımız kazadan dolayı zarar görme riskimiz giderek artar. Bunun tam tersi de doğrudur; yani, kara yolunda ne kadar yavaş hareket edersek, kaza yapma/zarar görme riskimiz de o ölçüde azalacaktır! Bununla birlikte, kara yollarında tespit edilen belirli "hız limitleri" vardır. Bu şekilde sınırlamaların getirilmiş olması; hız ile kaza/hasar arasındaki doğru orantının bilindiğine işaret eder ve insanlara "mümkün olduğunca yavaş araç kullanmaları" gerektiği mesajını da taşır! Fakat, bu hız limitlerine uysa dahi bir kişi kaza yapabilir ve bu kazadan dolayı zarar görebilir!

View more

Kur'an da sayı tekrarlarıyla alakalı mucizeler olduğu söyleniyor örneğin 365 defa gün kelimesinin geçtiği gibi veya aynı şekilde 12 defa ay, 30 defa gün gibi..Siz bu konuda bir araştırma yaptınız mı sizce doğru mudur ?

Şuradan yararlanarak "y-v-m" kökünden türeyen kelimelerin Kuran'da kaç defa geçtiğine bakabilirsiniz:
http://corpus.quran.com/qurandictionary.jsp?q=ywm
Ben saydığımda şöyle çıktı:
- 375 defa yevm (gün)
- 27 defa eyyâm (günler)
- 3 defa yevmeyn (2 gün)
Ayrıca yine aynı kökten türeyen ve "o gün" anlamına gelen "yevmeizin, yevmiizin" kelimeleri de toplam 70 defa geçer!
***
http://corpus.quran.com/qurandictionary.jsp?q=%24hr
Ay anlamına gelen şehr kelimesi 12 defa; şehreyn (2 ay anlamına gelen kelime) 2 defa; aylar anlamına gelen "eşhur" ve "şuhûr" kelimeleri ise toplam 7 defa geçer!

ve diger sorum geçen ramazanda gece bayagi yemek yemistim sahurda bir kere, sabah uyandigimda bogazim yaniyordu daha iftara 12 saat vardi dayanamadim kuzey avrupada iftar çok geç açiliyor 10 gibi ve bozdum dayanamadim (geri kalan oruçlari tuttum) bunun vebali nedir?

"Sizden her kim hasta veya sefer üzerinde olursa, diğer günlerde muayyen miktarda (tutsun)." (2/184)

Related users

Bakara suresinin 230. ayetinde bahsedilen nedir? İslam'da "hülle" uygulaması var mı? (Facebook'ta soruldu)

Göstermelik evlilik (hülle) diye bir şey İslam'da yoktur! Bakara suresinin 230. ayeti, boşanıp-yeniden evlenme döngüsüne bir sınır koyuyor! Bu tedbirin, "nikah sözleşmesi"nin bir "çocuk oyuncağı" haline getirilmemesine yönelik olduğu anlaşılıyor.

teizmi araştıran ve kendimi monoteist olarak isimlendiren bir müslümanım ateist yorumlara ve sayfalara bakıyorum genelde çok sağlam eleştiriler yok ama ne zaman bir ateist foruma veya sayfaya girsem önce içime bir kuşku ve ufak bir korkuda düşüyor sizce teizme çok sağlam eleştiriler var mı oralarda

Görmediğimiz halde bir yaratıcıya inanmakla suçluyorlar bizi; oysa kendileri de, tartışma biraz koyulaşınca, hiç görmedikleri çok sayıda evrenin var olduğuna inanmak zorunda kalıyorlar. :) Şurada konuşan kişi bir ateist... Ve teistlerin bazı iddialarından bahsettikten sonra, çok sayıda evrenin var olabileceğini söyleyerek, kendi "dinini" (ateizm) savunmaya çalışıyor:
http://www.youtube.com/watch?v=Sukriy_i7Sckorelmis’s Video 132477470138 Sukriy_i7Sckorelmis’s Video 132477470138 Sukriy_i7Sc

Meallerde 'sağ elinizin malik olduğu kadınlar' diye çevrilen nedir ya, kimi de cariyeler diye çeviriyor. Nisa 24 ü de aynı zamnda açıklar mısınız ? Işid in yaptığı kurana ters değil mi yani ? Savaş tutsağı kadınlar neden hariç deniliyor ?

"Mâ meleket eymânukum" ifadesi "yeminlerinizin sahip olduğu" anlamına gelir!
Arapçada "eymân" kelimesi, "yemîn" sözcüğünün çoğuludur! Yemîn kelimesi, "sağ, sağ taraf, sağ el, yemin, ant, ahit, anlaşma" vb. manalara gelir. Arapçada (sağ) el, aynı zamanda gücü/kuvveti sembolize eder.
"Yeminlerinizin sahip olduğu" ifadesi iki değişik şekilde anlaşılabilir: (1) gücünüzle, savaşarak esir aldıklarınız ve (2) bu esirler arasından, anlaşma yoluyla (mehrin fidyeye denk sayıldığı bir çeşit evlilik anlaşması ile) evlendikleriniz. Benim kanaatim, bu ifadenin savaş esiri kadınları, yani cariyeleri tanımladığı şeklinde...
***
Nisa suresinin 24. ayetinde geçen "mâ meleket eymânukum" ifadesi, 23. ayetin başındaki "hurrimet (haram kılındı)" fiilinden istisna edilmiştir. Dolayısıyla ilgili kısım, "Yeminlerinizin sahip olduğu, haram kılınmış değildir!" manasına gelir!
***
Cariyelerle nikahsız birliktelik diye bir şey ise söz konusu değildir:
http://ask.fm/korelmis/answer/125704204474

View more

Kalem 49 ile Saffat 145 arasında çelişki var gibi sanki :))

Kalem/49'da, Yunus peygamberin, Rabbinden kendisine ulaşan bir nimet olmasaydı, kınanmış (mezmum) bir halde araziye atılacağı söyleniyor. İnsanların kınanmış (mezmum) bir halde içine girecekleri yer, cehennemdir (17/18)! Saffat suresinde ise (143-145), Yunus peygamberin Allah'ı tespih edenlerden olmasaydı, balığın karnından asla kurtulamayacağı (lafzen, kıyamete kadar onun karnında kalacağı; yani, balığın karnının kendisine mezar olacağı) söyleniyor. Yunus peygamber, balığın karnından kurtulmuş ve muhtemelen, bitkin/hasta bir halde araziye (deniz kıyısına) atılmıştır.
Kalem 49 ile Saffat 145 arasında çelişki var gibi sanki

Deve sidiği faydalı mıdır ? Bilimsel şeyler olduğunu söylüyor hadisçiler.

Tıbbi literatürde bu konuyla alakalı bazı bilimsel yayınlar var. Mesela, deve sidiğinin, antiplatelet aktivitesinin olduğu ve Cyp1a1 gen ifadesini baskılayarak kansere karşı koruduğu filan iddia ediliyor. Yalnız bunlar Suudi Arabistan'da yapılan çalışmalar... Dolayısıyla güvenilir olup olmadıkları tartışılabilir... Dünya Sağlık Örgütü, MERS riski nedeniyle, deve idrarı içilmemesini tavsiye ediyor.
Deve sidiği faydalı mıdır 
Bilimsel şeyler olduğunu söylüyor hadisçiler

Onlar çeviri hatası bence tahrifler falan.. Çünkü 4:136da ayrım yapmayız falan diyor ??

Peygamberler arasında ayrım yapmamak; Musa'ya, İsa'ya... inanıp da, Muhammed'i inkar etmemektir!

Selamün Aleykum 6.151 de Haramlar sayılırken neden ana babaya iyilik edin der. Bu bir mantiksizlik değil mıdır? Yoksa başka bir hikmeti var mıdır?

IbrahimBilalOzcan’s Profile Photoİbrahim Bilal Özcan
Ayette önce "O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın!" denildikten sonra, devamında, aynı üslup üzere, "Anne-babaya kötülük yapmayın!" denilmeyip de, bunun yerine, "Onlara iyilik edin!" denilmesi;
(1) kötülükten daha ziyade sakındırmak (yani mübalağa ifade etmek)
ve
(2) kötülük yapmamanın yeterli olmadığına, aynı zamanda iyilik yapmak da gerektiğine işaret etmek
içindir.
(Beydavi, Envaru’t-Tenzil ve Esraru’t-Te’vil, 6/151. ayetin tefsiri)

78:33 turunç göğüs?

Kevâib kelimesi, kâib ismi failinin dişil, kuralsız çoğuludur. Klasik Arapçada, kâib kelimesi, bir kızın memelerinin kıvamını, büyüklüğünü veya şeklini tanımlamak için değil; genç kızların güzelliğini ve ihtişamını anlatmak için kullanılırdı. Mesela, Arap dili ve belagatının büyük alimi Zeccac (ö. 923), Meani’l-Kur’an ve İ’râbuh adlı eserinde (4/338), 78. surenin 33. ayetini “Onların yaşları birdir ve onlar güzelliğin ve gençliğin zirvesindedirler!” şeklinde yorumlamıştır (aşağıdaki resme bakabilirsiniz). Yine Arap dili ve belagatı alanında tanınmış bir diğer dil alimi olan İflili’nin (ö. 1050), Arapların en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilen Mütenebbi’nin (ö.965) divanı için yazdığı şerhinde (Şerhu Şi’ri’l-Mütenebbi, 1/2, 270. sayfa); bir erkeğin delikanlı olması "şebbe" fiili ile, buna karşın bir kızın gençlik çağına ulaşması "keabe" fiiliyle ifade edilmiş ve böylece genç bir erkek "şâbb" ve genç bir kız "kâib" olarak adlandırılmıştır. 78/33. ayette bahsedilenler, -en doğrusunu Allah bilir- öldükten sonra, cennet hayatı için yeniden yaratılmış kadınlar olabilirler (56/35).

View more

7833 turunç göğüs
Liked by: Esra

Bir mezhepçi sorusu; Kuranda her şey yok dolayısıyla kendine zarar vermek iğne batırmak ayağına bile bile taş koymak haram mıdır ??

"Size güzel şeyler serbest kılındı!" (5/5)

Bugün demokratik bir sistemde oy kullanmak şirk midir?Selefiler öyle diyor.

Oy vermek, insanın kimler tarafından idare edileceğine dair bir tercihte bulunmasıdır!
Habeşistan'a hicret eden Müslümanlar, Mekke müşriklerinin idaresi yerine Habeş kralının idaresini tercih etmişlerdir. Habeşistan kralı İslami kuralları benimsemiş bir hükümdar değildi; ancak Mekkeli müşriklere göre elbette tercihe şayandı. Demek ki, hangi idarenin altında yaşamak istediğine dair bir Müslüman ehvenişerri tercih edebilir.
Yusuf peygamber, İslam'ı benimsediğine dair herhangi bir bilgi bulunmayan Mısır kralının yanında (muhtemelen devletin hazinesinden sorumlu bir idareci olarak) yüksek bir mevki sahibi olmuştur (12/54-55) ve "dinu'l-melik" yani kralın dininin, kanunlarının, kurallarının hüküm sürdüğü bir düzende, bunlara dikkat göstererek hareket etmiştir (12/76). Demek ki, böyle ülkelerde idareci olmak da günah değildir.
Dolayısıyla ben, seçme ve seçilme durumunu şirk olarak görmüyorum; bu doğrultudaki görüşleri de abartılı buluyorum.

View more

Liked by: Esra Saygılı.

Tesettüre girmeyen kadınlar için herhangi bir ceza uygulanacağına dair Kuranda bir ayet var mıdır?

Kuran'a göre, "açık giyimli" bir hanım gördüğünde bir erkeğin yapması gereken şey, onu örtünmeye zorlamak veya ona bir ceza vermek değildir; sadece bakışlarını "kısması" yeterlidir (Nur/30)!
Liked by: Esra

Dindarların çoğu ölümden sonraki hayata inanmaz be kardeşim içten içe.Ben hiç öleceği/akrabası ya da yakını öldüğü için sevinen bir dindar görmedim.Geçen hafta Müslüman bir arkadaşımın dindar dedesi vefat etti.Bayağı üzülmüştü ve konuşmuştuk fakat hiç sevinç yoktu hani dedesi Rabbine kavuşmuştu :(

Yarın kardeşim başka bir şehre gidiyor. Allah nasip ederse, onu tekrar göreceğimi biliyorum; ama geçici bir süreliğine de olsa, ondan ayrılacağım için üzülüyorum!
Liked by: Esra

Kuran'da İsa için Allah'ın ruhu ve kelimesi diyor.Ruhu ve kelimesi ta kendisi demektir.Başka yerde ise sadece elçidir diyor.Sırf bu bile Kuran'ın insan yazması olduğunun kanıtıdır.

Kuranda İsa için Allahın ruhu ve kelimesi diyorRuhu ve kelimesi ta kendisi

Müslüman olarak biri bize inancımızdan vb.dolayı küfür ederse nasıl karşılık vermeliyiz?

Nisa/140 ve Enam/68'e göre; Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğine ve onlarla alay edildiğine şahit olan Müslümanın yapması gereken şey, alay eden kişiler bu davranışı terk edinceye kadar onların yanından uzaklaşmaktır. Furkan/63. ayete göre; cahil insanlar tarafından sözlü tacize uğrayan Müslüman, "Selam!" deyip geçmelidir! Yapılan sözlü saldırıya, fiziki olarak karşılık vermeye hakkımız yok (16/126)!
Liked by: Esra

Yüksel hatalar var diyor çevirimde ama Twitter'da meali için elçi demişti bir ara??

Bahsettiğiniz kişi, Kuran'ın Arapçadan Türkçeye çevirisini mi yapmış, yoksa peygamber kabul ettiği Reşad'ın mealinin İngilizceden Türkçeye çevirisini mi, tam olarak emin değilim! Bir örnek vereyim: Hicr suresinin 72. ayeti, "Le-amruke!" yani "Senin ömrüne (ant olsun)!" şeklinde başlamaktadır. Reşat, ayetin bu kısmını mealine almamış: http://masjidtucson.org/quran/frames/ Ne ilginçtir, başkasından kopya çeken öğrencinin aynı hatayı tekrarlaması gibi, Edip de bu ifadeyi mealine almamış: http://www.kuranmeali.com/sayfalar.asp?sayfa=265&meal=edip

" Açıklandığı zaman sizi üzecek şeyleri sormayın. " Bu ifadeden ne anlamalıyız?

Her Kuran ayeti, kendi bağlamına ve metnin (Kuran'ın) bütünlüğüne uygun şekilde anlaşılmalıdır!
5/101: Ey iman edenler! Size açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyler hakkında soru sormayın! Şayet Kuran indirilirken böyle şeyler sorarsanız, size açıklanır! Allah, o tip şeyleri affetmiştir! Allah çok mağfiretli ve yumuşak huyludur!
Bu ayetin öncesine-sonrasına baktığımızda şunu fark edebiliriz: O dönemde yaşayan Araplara ait (ve yalnızca onları ilgilendiren) bazı gelenekler vardı. Mesela, Cahiliye döneminde Araplar, birtakım hayvanlara bahîre, sâibe, vasîle ve hâmî gibi isimler verirler ve buna göre bazı deve ve koyunların etini ve/veya sütünü tüketmezlerdi. Muhtemelen, ısrarlı bir şekilde Muhammed peygambere yöneltilen bazı sorular üzerine, Kuran, (yukarıdaki ayetten hemen 2 ayet sonrası) bu saçma örfi hükümleri kaldırmıştır (5/103). Bunlar, insanlık için herhangi bir önemi olmayan; fakat Kuran'ın indirildiği dönemde sorulduğu için insanlara doğrusunun ne olduğu açıklanmış olan hususlardır!

View more

Kehf Suresi 64. ayette Hz. Musa'nın "işte aradığımız buydu" sözünden kasıt nedir ? Balıklarınının denizde kaybolup gitmesini mi istiyordu ?

Hayır, buluşma noktasına ulaşmaya çalışıyorlardı... Yiyecekleri balığı unutmuş olmaları, zahiren kötüdür; ancak buluşma noktasını anlamalarını sağladığı için batıni olarak iyi bir şeye vesile olmuştur. Musa'nın aradığı şey de buydu! Bir şeyi hem zahiri, hem de batıni olarak kavrayabilme; kötü görünen olayların özünde iyi olabileceğini idrak etme...
Liked by: Esra Saygılı.

ve Kehf Suresi 80. ayetinde geçen "korktuk" ifadesinde endişe eden ya da korkan kimlerdir ?

Bu surenin 65. ayetinde ifade edildiği gibi; Allah'ın katından kendisine bir rahmet verdiği ve bir ilim öğrettiği kullarından bir kul...
Liked by: Esra Saygılı.

Hadid Suresi 8.ayette bahsi geçen "sağlam söz" nedir ? O söz ne zaman alınmıştır ?

Nebiler, kendilerine gelen ilahi bilgiyi, insanlara ileten aracılardır. Böylece, bu ilahi bilgiye muhatap olan insanlardan "misak" alınmış olur: "İsrailoğullarının misakını almıştık ve onlara resuller göndermiştik..." (5/70) ayetinde olduğu gibi...
Geniş bilgi için, şu yazıya bakabilirsiniz: http://www.alimallah.net/hakkadavet/misak.htm
Liked by: Esra Saygılı.

"Allah katında İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı, sonra ona 'Ol' dedi, o da oldu." Ali İmran Suresi 59. ayet. Bu ayet bence evrime ters düşüyor.?

"Allah indinde, İsa'nın misali, ademin (insanın/beşerin) misali gibidir. Onu (insanı) topraktan yarattı ve sonra ona "ol" dedi; böylece olur!"
İsa bizim için, bizim indimizde, "bir mucize" olarak görünebilir; ama buradan hareketle onu tanrılaştırmamalıyız! Allah indinde, onun durumunun herhangi bir insanın durumundan bir farkı yok!.. İsa da bir ademdi; ilah değildi!
Benim ayetin metninden, bağlamından ve Kuran'ın bütünlüğünden çıkardığım sonuç bu!..
http://eksisozluk.com/entry/36588675
Liked by: Saygılı. Esra

En azından Muhammed gibi bir sapıktan iyidir.Örneğin Fatır 1 gibi ayetler(doğaüstü) olduğundan insan aklına hakaret gibi geliyor bana.

Niye doğaüstü olsun? Kuran, görünmeyen (7/27) ama kütlesi olan (55/31) varlıklardan bahsediyor; günümüzde de bilim dünyası tarafından, görünmeyen ama kütlesi olan bir maddenin (karanlık madde, dark matter) evrenin %23'ünü oluşturduğu ifade ediliyor. Benzer şekilde, 2-4 cenaha sahip "melekler"in doğası hakkındaki düşüncelerimiz, evren hakkındaki bilgilerimize paralel olarak gelişemez mi? Mesela Kuran'da, meleklerin tabakalar arasındaki çok uzun mesafeleri, çok kısa sürelerde katedebildikleri ifade edilir (70/3-4). Günümüzde, "solucan delikleri" sayesinde evrendeki uzun mesafelerin kısalabileceği tahmin ediliyor.
En azından Muhammed gibi bir sapıktan iyidirÖrneğin Fatır 1 gibi ayetlerdoğaüstü
Liked by: krhazal Saygılı. Esra

Next

Language: English