Bugün 4 Temmuz.
Tarihte bugün neler olduğuna baktığınızda;
1549'da Barbaros Hayrettin Paşa'nın vefat ettiğini.
1776'da Amerikanın Ulusal Bağımsızlık Gününü ilan ettiğini.
1830'da Fransızların Cezayir'i işgal ettiğini.
1918'de Vahdettin'in Padişah olduğunu.
1948'de; Türk-Amerikan ekonomik anlaşmasının imzalandığını.
1950'de; Türkiye-İsrail arasında ticaret anlaşmasının imzalandığını.
1994'te Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği Müsteşarı Haluk Sipahioğlu'nun düzenlenen bir suikast sonucu hayatını kaybettiğini.Ve 2000'de Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin kurulduğunu görürsünüz.
Tarihte Bugün sitelerini taradığınızda;
4 Temmuz'un aynı zamanda 11 askerimizin başına çuval geçirildiği gün olduğunu görmeniz mümkün değil.
4 Temmuz'dan daha vahim bir gün vardır ki; O da 4 Temmuz'dan sonra; bu skandalın intikamının alınmadığı her gündür.Başına çuval geçiren müttefiki'n büyükelçisi ile sanki hiç bir şey olmamış gibi randevuleşildiği gün de.ABD Büyük devlettir, nota vermeye gelmez mealinde cümlenin sarfedildiği günde Bu nota müzik notası değil denildiği gün de.Bütün bu günler boyunca; bu ülkenin evlatları o ÇUVAL'ın içinde boğulacak gibi olmaktadır.Bu ülkenin evlatlarının bu ülkenin büyükleri gibi YÜKSELDİKÇE OLGUNLAŞAN karaktere sahip olmaması en büyük handikapları olsa gerek.
ABD 1776 yılında Ulusal Bağımsızlık Gününü ilan ettikten tam 227 yıl sonra Türk Milleti'nin başına çuval geçirmiştir.Türk Milleti'nin diyorum çünkü bizler.... hepimiz bu olay olduktan sonra bırakın ABD'ye gereken cevabı vermeyi ABD Büyükelçisi ile randevusunu iptal edecek ABD'ye basit bir nota verecek kadar basiret gösteremeyen yöneticilerimizi hala başımızda tutuyoruz.
ÇUVAL'ın perde arkasında ki ayrıntılar ÇUVAL'ın intikam günü geldiğinde ne kadar işimize yarar bilmiyorum ama.
O günden bu güne konuyla ilgili yaptığım sohbetlerde sürekli karşıma çıkan iki unsur bulunmakta:
1) Askerlerimizin başına çuval geçirilmesinden sonra Bağdat'a giden yol üzerinde birden fazla pusu atılmış ve Ankara'dan emir beklenmiştir. Bölgedeki ekiplerimiz kendi askerlerimizin de şehit olması pahasına
askerlerimizi esir alan ABD'li birliği yoketmek için emir beklemişlerdir. Ama nafile.
Kısacası Ankara'dan emir sadece olay öncesinde değil, olay sonrasında da gelmemiştir.
2) Olay sadece askerlerimizin başına ÇUVAL geçirilmesi ile sınırlı kalmamıştır. Gönlümüz burada yaşanan olayın ayrıntılarını yazmaya elvermez. Fakat ÇUVAL yaşananlar karşısında sadece bir ayrıntıdır.
Neticede;Tarih sahnesinde bir ÇAPULCU'dan başka bir şey olmayan THE AMERICAN SOLDİER
Tarih sahnesine; Her yönüyle bir ASKER olarak geçen MEHMETÇİK'in başına ÇUVAL geçirebilmeyi
başarmıştır.
BUNUN İNTİKAMI MUTLAKA AMA MUTLAKA ALINACAKTIR.
View more