#karanlk

"..Hani bazen hayat bizi bir karanlık küp içine hapseder.
Çıkmak ister çırpınıp dururuz bir ışık olsa dersin yahu bir ışık göreyim tutunayım dersin ama olmaz o ışık gelmez ya.
Hani çırpındıkça dibe çökersin ya ışığa gitmeye çalıştıkça uzaklaşırsın ya.
Olur böyle bi tıkandığımız durduğumuz artık pes ettiğimiz zamanlar.
Kimseye anlatamazsın içini hani belki anlatsan hafifler ışığa yol alırsın ama anlatamazsın.
Bilirsin ya anlamayacak ya geçiştirecek seni.
İşte tam olarak o zamanların içindeyim bende.
Işığımı kaybettim.
Vazgeçmedim ama yoruldum.
Ama vazgeçmedim vazgeçmek yenilmektir benim hayat şarkımın içinde.
Hani bazen vazgeçmek gerekir diyolar ama istediğinden eminsen nasıl vazgeçebilirsin ki...
Ne istediğinden kesin olarak tüm hücrelerinde eminsen yürü derim asla vazgeçme.
Hani belki gideceğimiz yere varamayız ama yolda güzel manzaralar seyrederiz belki.
Ben yine vazgeçmeyip beni ben yapan parçalara sahip çıkacağım...

View more

Burası karanlık bir ütopya 4 kapı var ardında farklı gezegenler dönüyor 4 kapı ardında zararsız fakat ürkütucü görünebilecek 5 yaratık bulunuyor. Gezegenlerin sahibi. Birinci kapının ardındaki yaratık kan kırmızı kocaman bir akrebe benziyor. Siyah gözleri zehirli bakışları var fakat dokunduğun an ruhunu sonsuz huzurla dolduruyor öyle ki ilk dokundugun an büyüleyici bir rüyaya kapanıyor gözlerin. Mavi yeşil bir auraya bürünüyorsun ayakların yerden kesiliyor okyanus ve yemyeşil ağaç kokuları doluyor ciğerlerin. Teması kestiğin an akrebin rengi auranın rengiyle aynı oluyor bakışlarındaki alevler diniyor..

---

Ikinci kapının ardında bembeyaz kocaman bir karınca bulunuyor gözlerine bakınca hüznü ve endişeyi görüyorsun fakat korkutucu bir gülümsemesi var ayaklarında ateş kıvılcımları var ona dokunamazsın o istemediği sürece. Sadece bakabilirsin tek zaafı hoş kelimeler ilgisini çekersen kendisini sana sevdirmeye calışıyor başarırsan kırmızı bir renge bürünüyor ve ısı yaymaya başlıyor. Gereginden fazla yaklaşırsan yakıyor uzaklaşırsan üşütüyor büyüsü altına gidersen gelgitli savaşların oluyor kalmak tatlı geliyor fakat esir gibi hissettiriyor gidersen tekrar beyaz renge dönüyor fakat bir daha kapısını açmıyor

---

Üçüncü kapının ardında sisli karanlık ormanın kıralı civert beyaz bir kaplan var gözleri lacivertin çok koyu bir tonu ve yıldız yansımaları var kendine çekiyor fakat ona yaklaşmana da onunla konuşmana da izin vermiyor sadece seni süzüp ortalıkta gezinmeye devam ediyor onu rahatsız edicek bir şey yaparsan kükremeleriyle seni korkutuyor üzerine doğru yürüyüp kapıdan çıkmanı istiyor fakat asla fiziksel bir hasar bırakmıyor..

View more

kendi kendime yanıtlayayım. insan tanımak zihninin içerisine yaptığın yolculukta kendini tanımakla başlar. kendi hal ve curumlarını iyi analiz etmeye başladığında diğerlerine geçebilirsin. ancak aşk bambaşkadır ne idrak edebilir ne yorumlayabilir ne de cevap verebilirsin. tüm dünya, zaman ve madde onun vücudunda toplanmış gibi nefes aldıkça sende alırsın. renkleri görür tanırsın çocukken , ona baktığında renklerin coşkuyla etrafında parlayıp hareket ettiğini görürsün. beyninin en karanlık yerine ışık tuttuğunda ise kendini tanırsın. yani insanı tanımak için aşık olman gerekir , aşk ise herkesin yaşayabileceği bir şey değildir. zeka ister emek ister kalp ister doğruyu ister. bazen karşılayamayacak gibi olursun ama eşin seni tutar göklere çıkarır. işte o an maddeler birleşir ve size ait olan evrenin başlangıcına dönersin. bütün zaman sizin köleniz diğerleri dekordur. bütün bu yaşantının içinden tek bir şeyi çıkarmak istesen olmaz , asla! ancak bu denklemden kadının çıktığında ise evren başlamadan senin için biter. kuralları biliyorsunuz , çabalayın.

View more

En en en diyebileceğim yok. Her iki anlamda da çoğunu çok beğeniyorum.

---

Ama bir öneri bırakırım. :)

---

Seni seviyorum çünkü..

---

Seni seviyorum çünkü;varlığın en karanlık gecelerde bile dünyamı aydınlatıyor. Adınla başlayan her cümleye ibadet etmemek için zor tutuyorum kendimi..

---

Seni seviyorum çünkü;
Tüm kilometrelere rağmen yanımda olduğunu, dokunuşlarınla değil ses tonunla bile belirtmen hoşuma gidiyor..

---

Seni seviyorum çünkü;
Her geçen gün beni kendine tekrar tekrar aşık etmeyi becerebiliyorsun.

---

Seni seviyorum çünkü;
Seni yüreğimin tam ortasında hissetmemle kendimi mutlu kıldırıyorsun, şiirler yazdırıp, dinlettiğin her şarkı da beni büyülüyorsun..

---

Seni seviyorum çünkü;
İmkansız diye bir şeyin olmadığını, sadece istemenin insan hayatında ne kadar önemli olduğuna beni inandırabiliyorsun..

---

Seni seviyorum çünkü;
Seninle yaşıyor, senin benimle varolduğunu düşünüyorum..

---

Seni seviyorum çünkü;
Her gün nefes almak için bir sebebim var, ama sana her gün yeniden aşık olmak için binlerce sebebim.

---

... Can Yücel

View more

"..bu hissizler ordusunda, ne dediğini bilmez insanlarla." Gerçekten, çevremize dönüp baktığımızda gördüğümüz ne? İnsanlar ruhlarına sımsıkı sardıkları yalanlarla kirlenmiş örtülerin ardında bomboş zihinlerle oturuyorlar. İçeriye girebilmiş birkaç kelime dolanıp duruyor dillerinde. Hisler, düşünceler, farkındalık kavramının içine girebilecek her şey bir kutuya kilitlenerek nefessiz bırakılmakla ödüllendirilmiş.. Herkes kendinin katili olmuş. "Nasılsa her gün aynı." Ah, hep yakınırım bundan.. aynılık kötüdür. "Bir yerlerde senin gibi birileri olmalı.." Olması gerekiyor. Koskoca dünya, birileri seni anlamalı. "O gelenler bir zaman, çıktılar hayatından." Düşünmen geri getirmiyor, bırak geçmişini.. onlar artık yok. "Kendi gibi birilerini buldular." Onların aydınlığını boş ver, "Bazen evladır karanlık."

View more

Geleceğini ben aydınlatmak istiyorum her ne kadar arkamdan karanlık işler çevirselerde .
Onunla bisiklete binmek istiyorum mesela aşk bisiklete binmek gibidir hani diyorlar ya aşkı unuttum diye onların zincirleri atmıştır işte zincirlerini taktıktan sonra görecekler ki yeniden hayata tutunabiliyorlar direksiyonun başına geçip pedalı çevirmeye başladıktan sonra.
Derinlere dalmak istiyorum onunla benim kelimelerimle yaşattığım derinlik bir yere kadar gerçek derinlere dalıp ona o derinlikte sana nefes olacağım yaşamım boyunca sözünü vermek istiyorum.
Uzun yolculuklara çıkmak istiyorum onunla kestirmeden kalbine gitmek için.
Aynı evi paylaşmak istiyorum onunla çünkü birini aynı evi paylaştığında en iyi şekilde tanıyabilirsin onun beni tanımasından çok beni tanımlamasını istiyorum.
Hiçbir ilişkimde mıç mıç dolu bir erkek olmadım çünkü eğlenceli bir erkek , romantik erkekten bir adım öndedir. Ona ne kadar eğlenceli bir erkek olduğumu göstermek istiyorum .
Yani şunu söylüyorum kul plan yaparmış kader gülermiş bütün planlarımı onun gülümsemesi üzerine yapıyorum kaderin ters köşe yapıp ağlatmasına karşı.?

View more

Efeyi anlatayım. Ama bana hissettirdiklerine göre anlatayım.
Efe hayattır bende. Nefes almak, gülümsemek,mutlu olmak,ağlamak,heyecanlanmak, korkmak, şaşırmak,üzülmek.
Yağmurdan sonra ki toprak kokusudur Efe.
Veya yağmurda "Nothing Like Us" dinlemektir.
Efe mutluluğun her çeşididir.
Pizzadaki mısırlar,uçan balonlar,en sevdiğin müziğin aniden karşına çıkması,aşık olduğun elbisenin tam bedenini bulmak.
Çölde dolaşırken karşına çıkan göldür Efe. Herkes bulamaz onu. Herkes keşfedemez. Özeldir.
Acının da her tonu Efe'dir.
Kaybetmek,terk edilmek,bir başına kalmak. Yalnız kalkmaktan deli gibi korkan birini koskoca karanlık bir depoda yalnız bırakmaktır Efe.
Ama o ne yapar? Her üzüntünün ardından, yine elini tutup çıkarır. Karanlık depodan çıkmak için fener olur sana. Korktuğun zaman sığınacağın kişi olur.
Efe, gökyüzüdür. Mavi,uçsuz bucaksız ve daha keşfedilecek bir sürü yeri olan gökyüzü. Sana her şeyi sunar. Ya o gökyüzünde güneşlenirsin, yada fırtınaya tutulursun. Ben ikisini de yaptım. Yeri geldi tadını çıkardım,yeri geldi fırtınaya tutuldum.
Ama vazgeçmedim. Efe gitti. Ben yine fırtınaya tutuldum. Ama pes ettim mi? Etmedim.
Çünkü Efe gelir.
Çünkü Efe kadınını bırakmaz.
Efe gökkuşağını soldurmaz,izin vermez.
Efe ağlattığından daha fazla güldürür.
Efe gitti, ana gelecek.
Elif'te burada hep onu bekleyecek.

View more