@VirgulugriV

Virgül

Ask @VirgulugriV

Sort by:

LatestTop

Duvar resimleri için ''Tempera'' tekniği gibi haller denem yanılma gibi ama güçlü bir anlatı, derdini anlatma hali var. Anlatma çok güçlü o devirlerde.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
İnsan konuştukça özeniyor bir de. Keşke ben de çizebilsem diyor. Misal ben resim çizmesem de bazı karakterlerimi istemsizce ressam yapıyorum, sırf bu yüzden. Kitaplarımdaki anlatımımda da göstermeciliğim çok daha ön plandadır. Ancak ben denge içinde yürümeye çabalarım. Tekniklerimi buna göre geliştirdim.
Ağdalı anlatım yapan bir arkadaşım bir sürü tasviri, karmaşık metaforu aynı rokoko dönemi resimleri gibi iç içe geçirmeyi seviyor, daha doğrusu kendini bunu yaparken buluyorken ben daha olay odaklı ilerliyorum. O bana, ben ona özeniyorum... Gkfndjfneslfnjgl

Kesinlikle doğru yere ayak bastın! Olay yağlı boya meselesi. Tükürükle silmeyi, yapıştırmayı veya düzeltmeyi vb bulmuş sanatçılar. Boyalarında düzeltme, onarma işlemlerinde organik bağlayıcılar (öküz ödü, üzüm sirkesi, tavşan kemiğinden tutkal vb gibi) keşfetmişler tuvallerinde. +++

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
TRT 2'nin İstisnai Renkler programını takip ediyorum. Onun evvelinde bir ara kokulara taktığım kafamı renklere, psikolojilerine, anlamlarına vesaire taktığım için eski ressamların dediğin gibi çeşitli formüller ürettiklerine kulak aşinalığım vardı. Hatta bir ara kız kardeşim eski fakir ressamlar yaptıkları boyaları yiyorlarmış demişti. Bir de Youtube'ta Norveçli bir kadına denk gelmiştim. Doğal boya üretmek için meşe odunu yakıyor, küllerini ve yanında toprak pigmentleri filan kullanıyordu.

Şiirde matematik zaten artık 'bence de' zirve yahu! Bİlimsel yaklaşma, ona özen gösterme, bir kalıba sığdırma, formülize etme ya da... Gibi durumlar bana kalırsa da çok çok farklı! Divan edebiyatını konuşsak net buradan köye yol olur :D ^^ Çok hoş bir edebiyat yahu!

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Biliyor musun iki yahut üç sene evvel bir arkadaşımın doğum günü için özenip yazmıştım. Ölçüyü tam tutturamasam da annemden yadigar lügati önüme koymuş, hece hece sayarak birkaç kıta yazmıştım. Dur hatta sen de oku. Bir Elif de sen oluverirsin.
GÜL CEMALLİM ELİF'E
Allah'ım, sîneme bir peykân mı saplandı nedir,
Bu gül cemal bir perinin mi yoksa meleğin midir?
Pürhânde ediyor beni, acep hâb içinde miyim yoksa hakikat midir?
Ne de güzel tehellül ediyor, sanırsın alacakaranlığa doğan badir.
Sene-i devriyesi bugün, dilerim safâ-yı sadra ulaştırır onu bu şiir,
Yılların dostluğuna olur naif ve nadide bir mübeşşir,
Şitâi halet-i ruhiyeyi bile yeri gelir eder baharistan beşir,
Çünkü bilirim onun içinde vuku bulur haydarâne bir şir.
Bilinsin ki menâbı bulunamaz, ismi gönlüme yazılı,
Hiçbir eşi benzeri olamaz, mühürlü kapısı, kapalı,
Tebessümü lütuf, nevâsı mey, kelâmı mah, yüreği şa'şaalı,
Li-zâliktir, hissiyâtım hitâbını hin-i sefere dek götürür, istikrarlı.
Az önce doğdu, yeniden bir nefesi ciğerine doldurdu Elif,
Bu yıla dek pür-suret gördü, nurlu yahut zifiri, hepsi muhtelif,
Husumet yaşansa dahi leyl şafağa varmadan etti te'lif,
O fezânın paletine, ben onun ahu çeşmine arz-ı muhtelit.
Ahfâ

View more

People you may like

ardabars’s Profile Photo Sai ..
also likes
KimimBen1907’s Profile Photo Cengizhan
also likes
Want to make more friends? Try this: Tell us what you like and find people with the same interests. Try this: + add more interests + add your interests

Tabii ki! İşin eğer dediğin üzere, salt estetik, işleme, işçilik, sanat ve zanaatkarlık yönüne baktığında elbette muazzam. Ben de heykele yönünü çeviren biriyimdir bu bağlamda. Çünkü bir enerjisi, güçlü ve kuvvetli bir anlatımı olduğunu düşünüyorum taşın. Taşların bir ruhu var ve fısıldıyorlar :D

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Bazı kimselere bunu anlatmak güç. O kişinin ne niyetle yaptığından ziyade ben ne niyetle bakıyorsam ona göre zihnime ve yüreğime alırım, o şekilde doyarım desek de, ortada bir şey yokken art niyet arıyorlar işte.
Değil mi? Yani insan bazısının detaycılığına o kadar şaşırıyor ki acaba insan eliyle yapılmadı da şu taşlaşan Lut kavminde olduğu gibi ibretlik diye mi düşünüyor. Tövbe tövbe, abartmamam gerek tabii. ^^'

O zaman bu sevdayı büyütmeli ve pekiştirmeliyiz ^^ Şaka bir yana... Çok teşekkür ederim, aynı şekilde benim için de öyle kuşkusuz.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
O zaman bu sevdayı büyütmeli ve pekiştirmeliyiz  Şaka bir yana Çok teşekkür

Estağfirullah! Rica ederim lütfen... hahah :D Ben sadece heyecan duyduğum, öğrendiğim, özümsediğim bir şeyleri heyecanlı heyecanlı anlatmayı çok seviyorum. Beni dinleyebilecek birilerini bulduğumda da nefes nefes oyun oynayan, alnı terli ufak çocuklar gibi bir ruh haline bürüyor ^^

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Ayy yerim tabirini. İhi. -^_^-

Sen yorulduğunda ipi bana uzatmalısın ben de koşuyu tamamlayarak bu maratonu geçip, takımı güçlendirmeliyiz. Belki dayanışma budur? Ya da adına ''destek olma'' dedikleri şey? kim bilir! Ama fayda sağladığı besbelli. Niyet halinde iken bile kişiyi dinç tuttuğuna göre.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Elimizin altında internet denen nimet olduğunda bu bağ kurma meselesi her ne kadar korkunç etkileri olsa da bu yolla iyiliklerin bu kadar kolay kısa sürede çoğalabilmesi, katlanarak büyümesi göz önünde bulundurulduğunda cidden "Bütün dünya birlik olsa" dizesine olabilecek en yakın yerdeymişiz gibi geliyor.
Bir de işte mesele insanın kendisinde başlayınca, değişim, iyilik insanın içinden geliyor çünkü; çevreye yayılmaması mümkün değil. Her şey zıddıyla var olsa dahi hangi tarafı daha çok beslersen orası yükseliyor. Ve onu çekmeye demeyeyim de görmeye, görebilmeye, ona çekilmeye başlıyorsun.

Bu güzel bir niyet. Ve benim de zihnime hitap ettiğinden bizzat bütün vurgularımla desteklerim. En azından yaşamda bazı şeylere hep gücümüz yetemese de yeten güçlü birine ilham olmak, devinim için destek, başlangıç için ne bileyim bir destek olmak dahi kişiyi sevinçli kılar, diye düşünüyorum.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Bu niyet söylemini "Kendime görev edindim" deyişimden ötürü dediğini sanıyorum. Biraz da kendimi başka bir alanda yeterince iyi tahayyül edemediğimden olabilir. Bazen öğretmen ya da konuşmacı bir kimse gibi hayal ettiğim olur ancak bunu topluluk önünde yapamadığımdan mütevellit dijital yollarla gerçekleştirmeyi düşünüyorum.

daima sağlıklı kalmayı ve esenlik içinde olmayı dilemelisin. Fakat hangi yanın da kuvvetli ise bunu aktif olarak muhakkak gördüğün yön adına da kullanmaktan geri kalma, evet. Tıpkı yazmada iyi olduğunu dile getirdiğin gibi.

Dua etmek ve şükretmek arzusu, daha doğrusu ihtiyacı gidermediğim vakit bana bir vicdan azabı, suçluluk ve depresyon olarak geri dönüş yapıyor. Bunu keşfettiğimden bu yana, daha doğrusu Allah'ın ibadet edilmeye ihtiyacı yoksa niye bizi yarattı sorusuna bir sanatçı gözünden bakıp haa o zaman ihtiyacı olan o değil benmişim, yaradılışım ve yazılımımda bu varmış diye kavradığımdan bu yana daha sık yönelmeye başladım. Nefsimi tam olarak susturabilmiş, düzenli bir ibadet geliştirememiş olsam da elimden geleni yapıyorum.

Bu devrimci duruşunu destekliyorum ^^ :D Hayır hayır! Lütfen. Eksik dileme. Eksik sakın bir dua etme. Dilin de konuşur olsun, mimiklerin de söz söylesin, kalemin de kuvvetli olsun. Aksi halde birinin aksaklığı yahut iş yapamazlığı, başka bir yanına kambur olabilir. Bu olmasın. Tüm varlığınla

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Peki, bundan böyle dilim için de dua edeceğim. Duada ayrıntının ehemmiyetini komik olacak ancak en son bir görücü çıktığında kavramıştım. Annem hep yüzü önemli değil deme kızım, güzellik de önemli kızım diyordu. Kişiliği çok mühim evet. Kötülediğimden de değil ancak o kişi çıkıp geldiğinde "Allah'a güç değil ki? Niye kendi güzellik algıma göre biri için dua etmiyorum?" demiştim. Sonra zaten kocaman bir liste yapmaya başladım. Aklıma geldikçe dua listeme ekleniyor maddeler. Bu konudan evvelde de sanki bahsetmiştim, tekerrür ediyorsam kusuruma bakma lütfen.

Amin ecmain, cümlemize. Cümlemiz için hidayet nasip olsun. Artık sözcüklerin çoğu bunda sonrası için gevezelik olur, haklısın.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
🤍

Hassasiyetlerimizin ortak olduğu kanısına vardım bir yerde sanki? Hepimiz için öyle... Dilerim uyuyan kalplerimizin de gözü en kısa zamanda açılır. Bunu temenni ederim hepimiz için ve kenet olmayı bir an evvel hatırlarız umarım :/

Amin, ecmain.

Benim de mottom, düşünce yapım budur. Bir de şey düşünürüm hep, ''Bilmiyorsan dilini, hiç değilse yıkma bari.'' Bundan ötürüdür ki kelamlarına güvendiğim kişileirn uyarılarını sıkı dinler, tecrübeye, akıl, nasihate müthiş değer verir, yaşamı yaşayarak öğrenmekten kaçınırım.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Ah, elbette. Büyük sözü dinlemek konusunda özellikle babacığıma bolca kulak veririm. Onun yaklaşımı daha ılıman olduğundan da olabilir. Çocukluğumda yabancı gibiydik fakat büyüdükçe, tanıdıkça kendisinin nasihatlerine daha dikkatli kulak verir oldum.
Sonuçta akıllı insan tecrübelerinden ders alandır. Daha akıllı insan başkalarının tecrübelerinden ders çıkarandır. Ehehehe

Ah çok teşekkürler! Kendimi uzun uzun izah edebildiğim ve bu fırsatı da tarafınca tanındığım için ben de ayrıca şükranlarımı sunarım. ^^

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Bilmukabele. -^_^-

açıklarsan inanır sana :D Allah'ın izniyle aslında dinden çıkmakta çok aşırı aşırı kolay mıdır bilemiyorum yahu? Belki de biz çok titiz davranıyor, onu raftan indirip bir elimizi alıp incelemeyi bu titizlikten ötürü kaybediyor da olabilir miyiz ki? Bu da ayrı bir düşünce konusu olmalı?? :/

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Ergenliğimden bu yana diyeceğim ama yok, kendimi bildim bileli çatışmalı bir ilişkimiz var. Glnfdlkfjsekljd Dediğim gibi, evvela Kur'an konusunda kani olması gerek. En olmadı o farkında olmadan pdf olarak okurum.

İlk büyük imamların veya alimlerin -tenzih ederim- dinden çıkması lazım çünkü Aristoteles, Eflatun, Sokrates gibi Antik filozofları çok derin derin okumuşlar, bilhassa da Aristoteles'i. Onun geliştirdiği tekniği benimsemişler gibi. Allah korusun ^^ endişe etme ama güzel kadına da sakin bir dille

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Annem biraz katıdır o konularda ama evvela Kur'an konusunda onay almam gerek bence. İnandığımız ortak kitaptan dahi ihtilafa düşebiliyoruz. Ben bazı şeylerin farklı yorumlanabileceğini, daha soyut algılanabileceğini söylemeye kalkıştığımda ya önüme duvar çekiliyor yahut konuşmama izin vermiyor. Fıkıh konusunda bilgisi ezber olmakla beraber geniştir. O yüzden sınırının, dünyasının dışından bir şey söylendi mi hazzetmez, reddeder.

Yahu ahaha :D benim de çocukluk yaşlarımda annem pek hoşnut kalmazdı ama karşı çıkmadığı gibi ''İleride okuyacaksın zaten Felsefe, çeşitli bir sürü kitap, Tarih. Şimdilik sadece yaşına uygun kitapları okumalısın.'' derdi. Estağfirullah! :D Olur mu öyle şey yahu! Haşa ^^ Öyle bir şey olsa

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Sen böyle anlatınca ben geç kalmışlık hissettim şimdi. Ta o zamanlardan meraklıydın ha?
Ben dışarıdan aldığım şeyleri ya iç sesim haline getiriyordum yahut direkt olarak reddediyordum. Ancak daimi olarak ortadan konuşmaya, sağa sol sola sağ savunmaya giriştiğimde sanırım ergenlik dönemlerimdeydim. Tartışma açmak için değil, tartışmalardan nefret ederim. Derdim daha çok "Yargılamayın, insan insandır, onu da kabul edin," idi ve bazen de benim hoşuma giden şeyleri hiç farkında olmadan başkalarında görüp kötülerlerdi, heves ettiğim şeyin o ortamda kabul görmeyeceğini anlayınca da daha çok içime konuşur, daha az dışarı yansıtırdım.

Teşekkür ederim. Taraf tutmak, hatta safını belli etmek güven bana lütfen, daha haysiyetli ve daha onurluca olanı. Çünkü ulaşılan menzil doğru ve sahi olanı. Bir hayal yahut bir ütopyaya inanmıyoruz. O halde karakterii duruşumuz belirgin olmalı hatta ve hatta dışa dahi taşmalı.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Rahmetli Teoman Duralı'nın bu konuda bir filozofa katıldığını hatırlıyorum. "Tarafsızlık ahlaksızıktır. Onun katıldığım tek söylevi budur," diyordu. Hangi filozof emin değilim ancak Cemil Meriç de "Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur," diye benzerini söyleyerek bazı konularda daha katı olmam konusunda ta o zamanlardan bu vakte beni uyarmışlar. İçimde bir kadın daha var, benden içeri. O işte bunu anladığında bana bir bakış attı, benden farklı olarak gözleri çelik grisidir, o yetti.
Gayrı susmak yok.
Elimle, kalemimle yapamazsam dilimle, dilimle de başaramazsam tüm kalbimle.

Ve bu arada... Şiiri en sona bıraktım. Hoş ve kalemine sağlık. Okudukça tınısı gayet zarif ama bir anlatısı da olan bir şiir olmuş. Tekrardan kalemine sağlık. Bence katılmalısın. Salt bu yönden bakma lütfen yarışmalara. Ayrı bir heyecanı da var. Bana kalırsa vakit geçmedi ise göndermelisin şiirini^^

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Çok büyük bir yarışma değildi. Haftalık Wattpad elçilerinin yaptığı şu şiir yarışmalarından biriydi. Büyük yarışmalara katılmak için takip etmek lüzum ediyor, yahut dergilere göndereceksem onların tarzlarını bilmek, haliyle abone olmak gerekiyor ancak aylık gelirim yok. Eh, bu da bazı şeylerin önüne geçiyor ancak yine de belki bir gün diyorum.

Sonrasında artık araya çağlar, olaylar vb girince Rönesans akımı vuku buluyor. Bu da Bizans dönemi taklidi ama o dönem kadar da acemi değil daha ustaca, daha sanatçısal ama dinden uzak olmayan, içine de mitoloji, efsanelein de girdiği sahneler yapılıyor vb gibi

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Sana yazdığım sahneyi aktarayım, güzel bilgiler edindim, kitaba eklemesem olmazdı.
Cilalı mermer zeminde topuklu ayakkabılarının sesi işitilirken, penceresiz salondaki özel ışıklandırma her yeri neredeyse tek renge, renksizliğe bürüyerek, yalnızca ve yalnızca sergilenen eserlerin gözler önüne serilmesini sağlıyordu.
Rönesans'ta çizilenlerin Türk ile uzaktan yakından alakası olmaması şöyle dursun, dönemin kendisi yeniden keşfedilen ilimler ile Türk'e cephe alma üzerine kurulmuştu fakat Lavinya bütün bunların üzerine tatlı bir perde çekmiş, detaylarıyla ve derinliğiyle beraber önündeki tabloya odaklanmıştı. Görebildiği kadarıyla her bir rengini gözlerine kazımak istiyordu.
Andrea Del Castagno, Peter Paul Ruben, François Ragot, Francesco Allegrini, Luca Ferrari... On üç ünlü eserin on üçü de oradaydı. İncelerken o meşhur, sanatçısı belirsiz nakışın altındaki yazıyı canlı canlı gözleriyle okudu. Büyülenmişti. “Satia te sanguine quem semper sitisti.”
Daima susadığın kana doy.
François Ragot’un gravürünün tekrarı gibi Argon’un olan nakışta yer alan sahne Lavinya'nın içindeki bir şeyi de uyandırıyordu. Güçlü bir görüntüydü. Tomris'e Pers kralı Kiros'un başının sunulduğu ve kan dolu bir kabın içine batırılmak üzere olduğu o an. Bir şeyleri yumruklama isteğini kamçılıyordu. Evet, hissettiği buydu ve bu hissiyatı mekanikleşmiş bir sporcunun ötesinde hissettiren, öfke denen duyguyu serbestçe damarlarında dolaştırabilmesini sağlayan kadına da bu yüzden hayrandı. Orada ne kadar süre onları izledi bilemedi, biraz dinlenmek ve öfkeye ara verebilmek için serginin geri kalanındaki eserleri incelemek için ilerledi.

View more

Sonrasında artık araya çağlar olaylar vb girince Rönesans akımı vuku buluyor Bu

katarsa vay haline ^^ Baroktan sonra Aşşşırı süslü Rokoko tarzı var. Bu salt artık mitoloji konulu bir akım. Süslü, aşırı süslü, açık renk ama özellikle tavan resmi olarak bilinmekte ve şekiller iç içe geçmiş yoğunlukta. Önreklerini araştırdığında fark edersin zaten ^^

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Bak işte bu minimalizm minimalizm diye ortalıkta dolanan benim kalbimi eritiyor. LSNFLKESFJKSLJ
Neden bilmiyorum. Maksimalizmin kendince beni çeken bir yanı da var. İçinde yaşayacaksam ben temizlemeyeceğim, kraliçeler gibi yaşayacağım ama sorumluluk bendeyse sadelik candır. Gljvsgklsjgksljrgm

yükselen cam plakaları yapıp üzerlerini resmediyorlar. Bunlar da sanat ve estetikten uzak. Din etkisi çok yoğun. Sonra barok geliyor. Barok resimde ama bu akımda bu sefer duygu, işçilik, sanatçı hakimiyeti var. Önceki tüm sanatlara papazlar ve keşişler müdahale ediyor. Sanatçı kendinden bir şey k

İnanılmaz gerçekten. Benim hayranlıkla baktıklarımın ardındaki hikayeler... O zaman dediğin gibi, resimle anlatım var fakat bu konuda baskı olduğunda ortaya sanat değil zanaat çıkıyor ki ikisi arasında çok büyük fark var.

Gotik dönemde ise heykeller mevcut. Lakin derinliği olmayan, sanatsal yönden zayıf, kilisenin üst ve yüksek hizalarına melekler, tanrılar heykeli yapıyorlar. Duvarlara kadar uzanan vitraylar var. Bunlar da resmi vitrayda gösteriyorlar. Duvarları yetmediği yerlere vitray sanatı ile tavana kadar

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Aman yarabbi hepsini nasıl yanıtlayacağım? Gkjvhfjkhsfukjrnf Dün yarım bıraktım, bugün devam ediyorum. Bismillah.
Vitray dışında o fraktallı süslemelere de bir şey deniyordu sanki, okuduğum özellikle katedrallerle yahut enstitülerle dolu bir fantastik seride bolca geçiyordu o terimler ancak şimdi aklıma en fazla dediğin gibi vitray söylemi geliyor.

Sırasıyla Bizans Dönemi'nde Katolik esintisi kendini ''mozaik'' sanatında gösteriyor. Dini görseller, takdis işareti, kadın ve erkek figürleri, azizler sıklıkla, rahipler, rahibeler bütünüyle din konulu, din dışına kat'i suretle çıkılması yasak şekilde mozaikler yapılıyor Kilise'lere.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
Billur, sen ne okuyorsun, nereden biliyorsun yahu bu kadar? Gıpta ettim. Bana da öğretmene ayrıca seviniyorum.
Madem kilise mimarisinden söz ettik o kadar, sana bir soru sorayım. Geçtiğimiz yıllarda bir karakterime böyle bir yer tahsis etmiştim. Pagandı kendisi ancak terk edilmiş, cinli diye anılan bir köyün taaa tepelerinde, köyden biraz uzak bir yerde yarı han yarı kilise gibi bir şeydi. Okuduğum fantastik seriden mütevellit buna katedral mi deniyor diye baktığımda bozguna uğramıştım. Mimari bakımdan kiliseye benzeyen lakin ibadethane olmayan bir yapıt arayışına girdiğimde de bulamadım. Belki senden bir şeyler çıkar. Biliyor musun o tarz bir şey? Gerçekten ülkede bulunmasına lüzum yok. Sadece uyarlamak niyetindeyim.
Liked by: Crystal

Heyekel aşina değiliz evet. Bu da yine dini inancın bir getiri olduğu için.

seyyidetunnisa_’s Profile PhotoCrystal
İbrahim'in yıkıp uğruna ateşe atıldığını, sonra güllerle donatıldığını dinleyerek büyüdük. Geri durmak pekâlâ doğal tepkimiz olacak.
Liked by: Crystal

Next

Language: English