@VirgulugriV

Virgül

Ask @VirgulugriV

Sort by:

LatestTop

Previous

Tekrar ve tekrar kez izlediğin bir film var mıdır?

Evet. Harry Potter hayranları gibi öyle her hafta sonu ezbere bildiğim replikleri duymak istemesem de çocukluğumdan bu yana üç dört kere Yürüyen Şato filmini izlemişliğim var. Ghibli Studio ya da Hayao Miyazaki yönetmenliğindeki filmlerin genel olarak bir başlangıcı ya da sonu yoktur ve her izlediğinizde farklı anlamlar çıkarabilirsiniz. Henüz hâlâ izlemediğim filmleri olsa da çoğunu izlediğimi rahatlıkla söyleyebilirim.

Polisiye olur musun? Öyleyse tavsiye edebileceğin bir eser var mıdır? Teşekkürler.

İçinde polisiye barındıran romanlar okudum lakin psikoloji ve gerilim türlerine de girerler. Lakin öyle ahım şahım denebilecek bir polisiye okuduğumu sanmıyorum. Dedektif Kurukafa Serisi'nin ilk kitabı diyeceğim, fantastikle harmanlanmış bir seridir. Yaş bakımından da 10-14 yaş aralığına hitap ediyor gibi. Yine de ilk sabahladığım kitaptı. Devamını okumak isterdim.
Psikolojik gerilim bakımından John Katzenbach'in Şizofren kitabı beni çok heyecanlandırmıştı mesela.
Lewis Perdue'nun Kusursuz Katil'i kimisi tarafından klişe bulunmuş olsa da benim için okuması sürükleyiciydi.
Bunlar dışında en fazla Doyle'un Sherlock Holmes'unu severim. Yalnız, Doyle anlatımını bizi dedektife ortak ederek, vakayı çözümlemeye itmek amaçlı tutmaz. Watson anlatır, zekamızın sırınırlarını zorlamaz. Gizem hikayesdir onunkiler. Polisiye değildir zannımca. O yüzden, bir de Maurice Leblanc'un Arsen Lupen Serisi'ni merak ediyorum. Anlatım bakımındn karşılaştırmak için.
Önerilerimi yaptım yapmasına ancak öneri olarak alır mısınız, orası sizin bileceğiniz iş. Çünkü ben bu türde henüz yeniyim ve okuduğum kitapların kimisini de beğenmedim, o yüzden önermedim.
Yalnız siz söyleyince fark ettim, kütüphanemde okunmayı bekleyen üç adet bu tarz kitap daha varmış. Bakalım, ne zamana kısmet olacak?

View more

People you may like

ardabars’s Profile Photo Sai ..
also likes
KimimBen1907’s Profile Photo Cengizhan
also likes
Want to make more friends? Try this: Tell us what you like and find people with the same interests. Try this: + add more interests + add your interests

Yaşayan insan fikirlerini not eder yahut üzerinde düşünür müsün?

Aynı sorunun bir benzeri daha gelmişti lakin yine yanıtlayayım. Bir yazar olarak sözcükler benim için altın değerinde oluyor. Babam hep der, ağızdan çıkan söze mühür vurulur, ne dediğinizi bilin de konuşun diye. Not alma alışkanlığımın yanı sıra, misal babamın anlatıcılığını da yeri geldi mi çok ilginç bulurum. Anıları ya da duyduğu, gençliğinde katıldığı konferanslardan dinlediği şeyler filan hep bir yerlerden çıkar gelir. Bazen ikinciye üçüncüye anlatır ama ben dinlemekten şikayetçi olmam.
Arkadaşlarım, iletişim kurduğum insanlar, rastgele kişilerin diyalogları, şayet bana bir çağrışım yapıyorsa not alırım. İnanın o kadar çok not var ki hangi birini ne ara kitaplaştıracağım bilmiyorum. Gerçek insanların sözlerine başvurduğum, özellikle gerçekçi olsun istediğim bazı kurgularım vardır ama kimisine de kendi kafamda diyaloglar, fikirler döndürürüm.
Bir fikir üzerine uzun uzadıya düşünmek deyince aklıma bu kitap kurgularının neredeyse hepsinin toplandığı evrenim geliyor. Ütopik, karanlık bir evren ve yaktığım meşaleler, kısacası fikirler de oraya "Bak kardeşim tecavüz etmek, çocuk katili olmak, hayvanlara zulmetmek, dedikodu etmek, uyuşturucu kullanmak, birilerini yargılamak, haksız yere iftira atmak vs. kötüdür," diye açık açık yerleştirilmiş fikirler değildir. Metaforlar, benzetmeler, olaylar ve insanlar üzerinde oluşturduğu psikolojik etkileri üzerinden ana fikre ve misyona ışık tutmayı seviyorum.
Diğer türlü, iş işimden çıkıp benim kendi içimde bir fikir çatışmasına girişim olursa, bu hiçbir zaman sükunetli olmamıştır. İçim dağ dağ karmaşayla doludur, beni karamsarlığa sürüklüyor. Melankolinin belli dozu iyidir, üretkenliğimi tetikler fakat oturup kendimi yarım dakika içinde bağcıklarımı bağlar gibi değiştiremeyeceğim şeylerin üzerine düşünmeye verdiğimde elde ettiğim tek şey keder, elem ve ümitsizlik oluyor.
O yüzden pozitif kalmaya ve aşırı düşünmekten uzak durmaya çalışıyorum.
Bu konuda senelerdir arkadaşım olan ve analiz yüksek bir dostum, "Toplumsal olaylardan uzak dur, içine girince hassasiyetin yüzünden depresyona giriyorsun. Uzaktan tahayyül ve gözlemle yetin," demişti ve kendimi intiharın ciddiyete bindiği düşüncelerden kurtardığım zamanları da unutmadığım için, bu reçeteyi istemeye istemeye kabul etmiştim. Haklıymış, ne diyeyim.

View more

kırıldığını nasıl belli edersin?

Etmem efendim. Öfke ve kırgınlık yasaktır bana. Göstermem. Zayıflık ve kabullenilmenin tam tersidir. O yüzden mesela küsmem de ben. Ya suçu üstleniciyimdir ya da soğurum, uzaklaşırım o insandan. Muhtemelen çocukluğumdan bu yana gelme ama tam olarak hangi aşamasında gerçekleşti bu özellik, ondan çok emin değilim.

kafana takılan bir şey?

Bugün aklıma daha evvel dinlediğim bir konuşma düştü.
Şu yağmur, ne haşmetli bir şey.
Hayatı boyunca suyu dışarıdan hazır almış, yağmur denen doğa olayının varlığından bîhaber bir insan düşünsenize.
Onu dışarı çıkarıyorsunuz. Yağmur yağacak bir yere götürüp, bulutların toplanışına şahitlik edişini izliyorsunuz. Bulut ne demek bilmiyor.
Bulutlar toplanıyor, gökyüzü kararıyor, derken akıl almaz bir ses, yürek hoplatıyor. Bir kükreyiş! Aklını kaçırır insan. Sonra sürtünme kuvvetinin de etkisiyle yavaş yavaş yüzüne su damlaları düşüyor o kişinin.
Hiç o kadar suyu bir arada görmemiş, hiç böylesi bir olayı ne işitmiş ne hayal etmiş...
Kimin aklına gelirdi ki zaten? Su buharlaşıyormuş da havada birikiyormuş da bir yerde toplanıp yağıyormuş, peh!
Hayret verici işte. Şükretmek ve huşu bulmak için yeterli geldi.

View more

en son üzüldüğün şey ne oldu? özel değilse elbette ve bütünüyle ifşa etmeden de söyleyebilirsin?

Biri var. Oldukça yakın çevremden bir insan ve dün yine bir "Ezelden beri anlaşamıyoruz, ne olacak bu halimiz bilmem," duygu karmaşasına girdim. Aralarında üzüntü de vardı. Sevgi dillerimiz ve beklentilerimiz birbirinden çok ayrı, insan alıştım dese de bazen öfkeye, hayal kırıklığına kapılabiliyor. Sağlık olsun.

en sevdiğin şarkı?

Bir şeyleri nasıl eniniz yapabiliyorsunuz, nasıl seçebiliyorsunuz, hiç bilmiyorum. Yine de, "Galiba hayatımın belli dönemlerinde ruh sağlığımı toparlamak için dinleyeceğim," kanısına vardığım birkaç şarkıyı şuraya bırakayım. Hepsi Aurora'nın şarkıları.
Daydreamer
Warrior
The Seed
Exhale Inhale
Soft Universe
In Bottles
Nature Boy
Liked by: ᗪᑌᗰᗩᑎ

kahveni nasıl tüketmeyi seversin?

Ben öyle kahve gurmesi değilim pek. Bildiğim üç çeşit kahve var. Türk kahvesi, dibek kahvesi, menengiç kahvesi. Menengiç içlerinde en çok tercih edeceğim olmasına rağmen yeme içme meselelerinde bana fikir soruldu mu gerilirim. Pek aram da yoktur. Aramam öyle. Ölmemek için yerim, yemek yapmasını da sevmem. Bana sorumluluktan başka bir şey değildir. İçecek olarak da en çok su tüketirim.
Liked by: ᗪᑌᗰᗩᑎ

Neden ismin ''Virgül''? Tabii bir sakıncası yok ise?

Yok tabii, ne sakıncası olacak?
Yazarlık mahlasım. Öte yandan kendime bu ismi verirken düşündüğüm şey, "Virgül gibiyim, bazısı görmüyor, yarım nefes bile kalmıyor insanlar bende," diye melankolik bir anımda karar almıştım. Zamanla ayrıştırıcı ve anlam verme özelliğini benimsemeye başladım, çok şükür.
Artık üzerime yapışmış bir isim. Pek çok takma adım, mahlasım olmuştu ama bu artık neredeyse resmi boyutta. Şayet kitaplarımı bastırırsam o resmiyete de kavuşacak, inşallah.

Kıskanç mısın

Bir arkadaşım demişti. Hayranlık, boyun eğmek zorunda kalmış bir kıskançlıktır. Ben kısa süreli hayranlıklar duyarım. Gıpta ederim. Ancak kıskanmam. Yorucu bir duygu. Umurumu cezbetmeyi bırakana kadar hayranlığım sürer, sonra hikayeme ansızın girdikleri gibi bir de bakmışım, artık yaşadığım romanın bir parçası değiller.
Liked by: ᗪᑌᗰᗩᑎ

Sevgi mi güçlüdür nefret mi?

Nefret seni yorar. Güçsüz bırakır. İliğine kadar sömürür, kör eder.
Oysa sevgi için savaştığında dünya senindir.

Sahiplenici biri misin?

Çok güldüm.
Hayır, kendim kendim özgürlüğüne düşkünken, neden bir başkasını kendime reva görmediğim kafese tıkmaya çalışayım?

Sanatçılığın delilikle bir alakası olduğunu düşünüyor musun?

Hayır. Sanat, ifade biçimidir.

Bir Hristiyanla evlenen Müslüman, çocuğunu büyütmede sence nasıl bir yol izlemeli?

Allah şimdiden kolaylık versin. Temel ahlak kurallarını anlatmakla kalmayıp göstermeniz, çocuğun fıtratına uygun hareket edip pozitif disiplin uygulamanız çok mühim. İnsanlığı olsun, imanı konusunda eşler kendi aralarında konuşup anlaşmaya çalışsın, inşallah zaten yolunu Allah çizecektir.

Tip mi daha önemli iç güzelliği mi

Cilgincock’s Profile Photoemrah aydoğdu
Karakterini beğendiğimiz insanların yüzlerini güzel olarak algıladığımız doğrudur. Diğer türlüsü kişiye kişi olarak değil, süslü bir obje olarak bakarız. Güzellik algısaldır. Bakış açınızla ilgilidir.
İyi günler dilerim.

Erkek denilen canlı, neden niçin niye bu kadar çok yalancı ???

Katılmıyorum. Erkeklerin çoğu kadınlara göre tahmin edilebilir ve düz mantık kuran bir fıtrata sahip, kanımca. Kadın olarak onları okumak ile kafamızda kurmak arasında bizler daha çok sorun yaşıyoruz bence.
Ve yalan gürültülüdür, hakikat sakin.
Yalanı yakalamak meziyetinizi geliştirmek için sizin kendinize söylediğiniz yalanlara biraz set kurup, karşınızdakini okumaya odaklanmanız daha sağlıklı olacaktır.
İyi günler dilerim.

düşüncelerini beğendiğn ya da dikkat çekici olarak gördüğün kişilerin sözlerini, dediklerini not eder misin? yoksa düşünmeye değer bulmaz mısın?

Kitaplarımın arasına yerleştirmek için not aldığım, bazı gerçek insanların konuşmaları olur. Bunlar bazen en yakınlarımdan bazen de rastgele insanlardan gelir lakin belli başlı bir insanın ağzından çıkan her sözü Allah'ın emri gibi kabul edip üzerine kafa yormak, yapabileceğim bir şey değil.

felsefe edindiğin bir söz?

Evvelinde bu soruya, "Nezaketi ağaçlardan öğrendim. Ona tekme attım, başımdan aşağı çiçekler yağdırdı. Bu da bana yetti," demiştim ancak bu zaten profilimde olduğu için başka bir söz hatırlamaya çalışıyorum. Spesifik bir, "Bu düstura göre yaşarım," diyebileceğim başka söz yok galiba. İnce düşünceden yanayım ve hâlâ nezaketin en sinsi silah, tatlı dilin yılana en etkili ikna yöntemi olduğunu savunuyorum.

hangi dünya yıldızı isimle ile karşılaşsan çok şaşırır ve heyecanlanırdın?

Son üç senedir, yani yirmi yaşıma girdiğimden bu yana Aurora Aksnes'in sanatına hayranlık ile bakıyorum ki kişiliğini sevip kendiminkine benzettiğim için, verdiği çoğu mesajı da destekleyebileceğimi söyleyebilirim. Benzer bakış açılarına sahibiz. Doğa ile olan bağı, ekosistem için mücadelesini de unutmamak gerek.
Kendisiyle yüz yüze gelsem, bildiğim İngilizceyi de unuturdum belki ama olsun. Biz hislerle anlaşırdık.

sence insanların en çok yanıldığı konu nedir?

Bir süre düşündüm. Güzel soru.
Doğruluk kavramı diyeceğim. Tek bir doğru olduğuna inanan, o doğrunun sadece kendileri tarafından belirlenebileceğini savunan, bakış açıları değil de bakış açısı ile düşünen insanlar; sadece yanılmıyorlar, tehlikeli de oluyorlar.

akıl senin için ne anlam ifade ediyor?

Birilerinin dış kabuğunun ardını görmeme yarıyor. Cilalanmış hediye paketlerinin içinden kurtçuklar çıkabiliyor. Kömürden elması ayırt etmemi sağlıyor.
Ben çoğunlukla kafamın içinde yaşarım. Duygularım, geniş hayal gücüm hep benimledir. Aklım söz konusu olunca iyiyle kötüyü, doğruyla yanlığı ayırt edişimdeki en büyük etkendir ama muhakememi ve vicdanımı saymazsak bile en değerli varlığım diyebilirim. Bir yazarın aklı selim olması lüzum ediyor.

Next

Language: English