Ezel ve ebed arasındaki uzun ama çok kısa boşluk. İçime doğan boşluk hissini başka bir tanıma sığdıramam. Varlıkların içinde yok oluşumu, ait hissedemediklerimle var oluşumu bir anlama bağlayamam. Ama anlam olmadan da yaşayamam, amaç derim sonra ona. Bağlılıktan nefret edip bağlanırız hayata, amaçsız yaşanmaz diye ölümü amaç ediniriz. Kopuşumuza bağlanırız sıkı sıkı. Gelene hoşçakal deriz, gidene hoşgeldin. Sevgisizliği sever ve sevgiye karşı acımasız oluruz. Fıtratımız kötü belki, ya da bizi yazan kalemdeki mürekkep fazla yoğunmuş. En ufak bir su damlası değince kağıda o inci gibi yazı dağılmış, karmaşık griliğiyle kaplamış göğümüzü. Geçmiş geleceğe küsmüş, gelecek bize. Yine de yaşamalı, nefes almalı. Çünkü cehennemin dibinde değiliz, kör bir kuyudayız. Tek ateşimiz içimizdeki ışık, hayatsa meşalemiz. Alabildiğine yaşamalı insan, olabildiğince dayanmalı. Sevmeli sevilmeli, görmeli renkleri yeniden. Etrafında renk mi yok.. o zaman yaratmalı sevgiden
View more