Gökyüzü mavisi gözlerle karşılaştığım her an; gözlerindeki ateş, bir mumdan farksızdı. O mum eriyor, azalıyor ve yok oluyordu. Eriyen mumun her bir damlası tam kalbimin üzerine damlayıp acı bir sızı bırakıyordu her defasında. Mühürlenmişçesine kalıyordu o damlalar orada. Ve acısını bile sevdiğim gökyüzü mavisi gözlerin sahibi,tüm acılarımın da sahibiydi. Gülüşlerimin sahibiydi, kalp atışlarımın sebebiydi.
Ben senin eline meşale verdim; aydınlat bizi diye,ışık tut bize diye. Sen o meşaleyi beni yakmak için kullandın. Ve ben tam şuan sana yardım ediyorum. Sadece ben değil,sende yan diye.