Korku Hikayelerim

Seni uzun zamandir tanıyorum, derdime derman oldun. Mutlulugumu huzunumu seninle paylastim :) derdim olsa kostun sana cok minnetarim. ama gel gorki kader ya her seyin oldugu gibi bununda bi sonu oldu ama dostlugumuz asla bitmesin biterse bozusuruz. En zor animda sen vardin ya hah! sen benim dostumsun iste kötü gunde anladim. En iyi animdada yanimdaydin sen benim dostumsun. ha oralarda kendine dikkat et benim bi dostum vardı degil var demek istiyorum. Sen benim dostumsun ve hep oyle kal. kendine iyi bak. hocsakal! Vedalasmayi pel sevmem arkandan imkanim olsa 1 ton su dokerim cabul gel diye gel gorki o imkanim yok :).... Velhasili kelam
zaman bitti tukendi :/ ayrilik zamani geldi herkes yoluna derler ya yolumuz ayri dustu sonu bir olsun.
Arkadas olmak için kotu gune gerek kalmadi, dost olmak icin mutluluga sen hep yanimdaydin hep vardin hala da kalbimdesin asla ve asla bizi unutmayacam dostum kardeşim seni cok seviyorum kendine iyi bak.

View more

Bazı insanlar vardır, cinlerin varlığına inanmazlar. İnanmadıkları gibi bir de dalga geçerler. Ben de bunlardan biriydim, tâ ki bu olay başıma gelene kadar. Ramazan ayındaydık ve ben bir cemaat evinde kalıyordum. Bu evde sesli bir şekilde müzik dinlemek yasak olduğu için kulaklıkla müzik dinliyordum. Evimizde son zamanlarda hep cinlerden bahsediyorduk. Ablamız onlardan bahsetmememizi söylemesine rağmen, onu dinlemeyip ''Kuran okunan yere gelemezler.'' diyorduk. Üstelik dalga geçip arkadaşlarla birbirimizi korkutuyorduk. Bir gece bütün arkadaşlar odalarına çekilmişlerdi. Ben ise kulağımda kulaklık, arkadaşımla birlikte oturma odasında oturuyorduk. Bir ara arkadaşım, telefonla konuşmak için odasına geçti. Ben, odada tek kalmıştım. Yüzüm balkona doğru bakıyordu. Bir ara balkon kapısının önündeki perdenin oynadığını gördüm. Kapıya doğru baktım, balkon kapısı kapalıydı.Sonra gözlerimi kapatıp müzik dinlemeye devam ettim.O sırada balkon kapısı açılmıştı ve perde havalanıyordu. Arkadasımın balkona çıktığını düşündüm ve arkadaşıma seslendim. Ses gelmemişti. Ayağa kalktığımda balkon penceresinden siyah birşeyin bana baktığını gördüm. Korkunç birşeydi. Pencereden bana bakıyor ve perdeyi aralıyordu. Sanki içeri girmeye çalışıyordu. Benim çığlıklarıma arkadaşım kosarak geldi ve ben donakalmıştım. Konuşamıyor, dua edemiyordum. O siyah varlığı gördüğümde besmele çekmeye çalıştım fakat olmadı. Hiçbirşey söyleyemiyordum. Bütün arkadaşlarım başıma toplanmışlardı. Kuran okudular ve ben kendime geldiğimde herkes halüsilasyon gördüğümü zannediyordu. Ta ki balkonun kapısını onlar da açık görene kadar. Sizlere tavsiyem, varlıklarına inanın ve yanınıza yaklaşamayacaklarını düşünmeyin. onlar her an yanınızda olabilirler. 

View more

Üç arkadaş ; Leyla,Sema ve Eylül Leyla'nın evlerinde küçük bir parti veriyorlardı,doğrusu parti bile denemezdi üç arkadaş dedikodu yapıp,kart oynayıp,şarkı açıyorlardı. Böylece zaman geçirip eğleniyorlardı, birkaç saat sonra üçlü sıkıldı. Yapacak pek bir şey kalmamıştı ve saat 12'ye geliyordu ne TV'de bir şey kalmıştı ne de anlatılacak dedikodu. Eylül ; "hadi gelin cin çağıralım" dedi, Leyla gülüp geçti, çünkü böyle şeylere pek inanmazdı. Sema biraz korksa da öneriyi kabul etti. Her ne kadar Leyla pek istemese de sırf biraz eğlence için çağırmaya karar verdiler. Eylül evde ne kadar fincan varsa getirip, üzerinde alfabenin yazılı olduğu bir karton kağıt getirdi ve çağırmaya başladılar. Eylül durmadan "cin seni çağırıyoruz, lütfen gel." "eğer buradaysan bize kanıtla,işaret ver" diyordu. Aradan birkaç dakika geçtikten sonra Eylül umudunu kesti. Son kez "Cin, eğer buradaysan bize küçük bir işaret ver " diye tekrarladı ve fincan yerinden oynadı! Yavaşça şu harfleri takip ettirdi "İ - N - A - N - Ç - S - I - Z". Eylül ; "aramızda inanmayan biri mi var?" -"E - V - E - T". Sema çok korkmuştu, Leyla ise sırıtıyordu çünkü inanmıyordu, "arkadaşlarım bana oyun oynuyor" diye düşünüyordu. Sema Eylül'e artık bitirmesini,onu göndermesini söyledi. Eylül cin'i göndermek istedi ama cin kabul etmiyor sürekli inançsız yazıyordu. Leyla "yeter artık sıktınız ama ha tamam çok korktum kaldırın şu saçmalıkları" dedi. Cin alfabe tahtasına "A - R - A - N - I - Z - D - A - Y - I - M" yazdı, Sema korkudan ağlayacak gibiydi Eylül ise bir türlü gönderemiyordu cini. Leylanın sabrı taşmıştı alfabe tahtasını itip ışıkları açtı, yeter artık diye tekrarladı. Eylül "daha cini gönderemedik, bunu neden yaptın" dedi Leyla ise umursamadan yatağına geçti... saat 2'ye geliyordu, Leyla tuvalet için kalkmıştı odaya geri döndüğünde Sema gözleri tavana dikili bakarak titriyordu. "Sema uyandın mı?" sema cevap vermiyordu, sadece gözlerini tavana dikmiş titreyerek yukarı bakıyordu. Leyla ışığı açtı ve gördüğü şeyle şok oldu, Sema'nın ayakları tersti Leyla korkuyla Eylül'ün yanına gidip onu uyandırdı "Çabuk gel semaya bi şey olmuş ayakları ters". Eylül gülümseyerek : "Benimki gibi mi?". 

View more

* 17 ağustos gecesi adapazarı'nda yaşlı bi teyze, gece saat 2 buçukta ana caddedeki apartmanlardan birinin zillerini çalmaya başlamış. kimse kadına kapıyı açmamış, hatta uyandırdıkları için, camı açan bağırıp çağırmış. üst katlardan bi adam, "gecenin bu saatinde ne istiyosun teyze?" diye sormuş. kadın, "karnım aç oğlum. bi parça ekmek var mı?" deyince adam, "yok, yok. allah allah, gecenin bu saatinde ne bu yahu?" demiş. yatağa döndüğünde karısı, yaşlı kadının aç olduğunu öğrenince, "keşke verseydik" demiş.

---

teyze zillere basmaya devam etmiş. en üst katta yeni evli bi çift oturuyomuş. kadının ne istediğini öğrenince kapıyı açıp yukarı çağırmışlar. evin hanımı, hemen yiyecek bi'şeyler hazırlamış. kadına eşlik edip beraberce yemişler. yemek bitince kadıncağız, "içimde bi huzursuzluk var. bi an evvel dışarı çıkalım" diye yalvarmaya başlamış. genç çift, sırf kadını kırmamak için sokağa inmiş. daha dışarı adım atar atmaz da her yan sallanmaya başlamış. depremde o kocca apartman yerle bir olmuş.

---

o binada oturanlardan sadece yeni evliler ve kocasına, "keşke yemek verseydik" diyen kadın ölümden kurtulmuş. onu da 3 gün sonra enkazın altından çıkarmışlar.

View more