çaresizdim, sokağın başındaki kaldırıma çöküp ağlamaya başladım, bir sigara yaktım, hava soğuktu, parmak uçlarım kızarmıştı, titriyordum, ama soğuktan mı canımın acısından mı bilemiyorum, sonra o an bir şeyleri fark ettim, yalnız yapayalnızdım, sanki bu dünyadaki kimse benim kadar yanlız olamaz ve bu derece hiç hissedemezmiş gibi geliyordu, bir sigara daha yaktım ve ağlamaya devam ettim,
sonra, oturdum üçlü koltuğun en başına, bir başıma. “geçer.” dedim. “neler geçmedi ki? bu da geçer.” dedim. uyuyamadığım geceler vardı, geçti. zaman kavramını ortadan yok etmek istediğim günler vardı, geçti. içimden, için geçti. bana bıraktığın bu acı, geçmedi.