aşk nasıl bir şey
AşK,sevdiğini görünce elin ayağına dolaşmasımıdır,
AşK,sesini duyunca ağlamaklı olunmasımıdır,
AşK,ondan uzakta kalınca feleğe ve onsuzluğa isyan etmekmidir yoksa aşk aklını kafa tasında tutamamak, anlamsızlaşmak veya mantıksızlaşmakmıdır. Sevdiğinden ayrılınca değerini anlayıp ağlamak isyan etmekmidir.
Evet aşk bazen insanı farklı farklı kişiliklere sokabiliyor ve insana yapamayacağı şeyleri yaptırabiliyor.
Aşık olan insan masumlaşır. İlgi, sevgi, şefkat ve güzel söz bekler sevdiğinden. Bazen en ufak bir sözünde kırılıp çocuklar gibi küser ve delicesine kıskanır. Kıskanacaktır tabii kıskanmayan insanda ne seviyodur nede aşıktır zaten sadece kendini avutur.
Onu sevdiğini söyler söylemelide zaten aşığım der.
Herşey normalinde seyreder aksi bir durum yoktur. Onunla beraberken mutlu oluyorken onsuzken mutlu olabilmeyi düşünemez artık.
Dayanamaz üzüntüsüne gözlerinden bir damla yaş süzülse kan damlar yüreğine. Bildiğimiz standart laflar vardır bir o kadarda hoş. Bunlar ‘’aşkım, sevgilim, bebeğim, birtanem, hayatım’’ diye uzar gider. Harbi konuşur seven insan delikanlı ve mert. Tamamıyla erkekçe. Onu görebilmek için canını verir 10 dakika görebilmek için kilometrelerce yol bile kat edebilir
Çünkü; seviyordur aşıktır.
Onunla evlenmeyi düşünür hayaller kurar bunlar standarttır bilirsiniz. ‘’Güzel bir ev güzel bir iş ve çocuklar. Erkek işten gelince karısının onu kapıda karşılayıp hoş geldin kocacım deyip bir buse öpücük kondurup içeriye alması’’ gibi. Bu hayaller aşık olan her insanda mevcuttur zaten. Daima hayata toz pembe yönleriyle bakılır kimse düşünmez başka birşeyi.Oysa aşk para etmez aşkı ne parayla satın alabilirsin nede aşkla karın doyurabilirsin. Gözlerine bakmadan söylenen söz yalandır.
Msn’de onunla konuşabilmek için saatlerce online kalmak boştur geçici bir hevestir zaman öldürür sadece.
Çıkmak diye bir laf vardır ortada oda neyse. Çıkmak ‘’bugün seninle yarın başkasıyla’’ anlamınamı gelir buna siz karar verin.
Önemli olan sevdiğini msn kişi listende veya telefon rehberinde kayıtlı tutmak değil, kurşun yarası gibi kalbinde taşıyabilmektir.
Cebinde parası yoktur garibanın, dedik ya garibandır. Onun araması gerekiyordur fakat yoktur çaresizlik çok zor.
Bu durum problem haline gelir. Senin çaresizliğin garibanlığın onun gözünde onun için yapılacak bir şeyin kalmaması anlamına gelir. Oysaki seviyorsundur gözünü kırpmadan canını feda edebilecek kadar. Artık güvensizlik başlar ilgisizlik. Güzel sözler bitmiştir artık. Kendini anlatırsın o anlamaz o anlatır sen anlamazsın.
Bunalırsın artık ne derler? Depresyona girersin. Artık soğumuşsundur ondan belki sen bile farkına varamazsın! Bir şey bekleyemezsin ondan isteyemezsinde... Çünkü; Kasetin bir yüzü bitmiştir artık. Diğer yüzüne geçilecektir.
Farklı olaylar farklı kişilik farklı biri ama hep aynı şeyler, artık o aşk bitmiştir orada. Hani seni seviyorum diyen diller. Hani ‘’aşığım sana, ölürümde bırakmam, aşkım, birtanem, hayatım, sevgilim, sensiz yaşayamam, sensiz bu hayatı düşü
AşK,sesini duyunca ağlamaklı olunmasımıdır,
AşK,ondan uzakta kalınca feleğe ve onsuzluğa isyan etmekmidir yoksa aşk aklını kafa tasında tutamamak, anlamsızlaşmak veya mantıksızlaşmakmıdır. Sevdiğinden ayrılınca değerini anlayıp ağlamak isyan etmekmidir.
Evet aşk bazen insanı farklı farklı kişiliklere sokabiliyor ve insana yapamayacağı şeyleri yaptırabiliyor.
Aşık olan insan masumlaşır. İlgi, sevgi, şefkat ve güzel söz bekler sevdiğinden. Bazen en ufak bir sözünde kırılıp çocuklar gibi küser ve delicesine kıskanır. Kıskanacaktır tabii kıskanmayan insanda ne seviyodur nede aşıktır zaten sadece kendini avutur.
Onu sevdiğini söyler söylemelide zaten aşığım der.
Herşey normalinde seyreder aksi bir durum yoktur. Onunla beraberken mutlu oluyorken onsuzken mutlu olabilmeyi düşünemez artık.
Dayanamaz üzüntüsüne gözlerinden bir damla yaş süzülse kan damlar yüreğine. Bildiğimiz standart laflar vardır bir o kadarda hoş. Bunlar ‘’aşkım, sevgilim, bebeğim, birtanem, hayatım’’ diye uzar gider. Harbi konuşur seven insan delikanlı ve mert. Tamamıyla erkekçe. Onu görebilmek için canını verir 10 dakika görebilmek için kilometrelerce yol bile kat edebilir
Çünkü; seviyordur aşıktır.
Onunla evlenmeyi düşünür hayaller kurar bunlar standarttır bilirsiniz. ‘’Güzel bir ev güzel bir iş ve çocuklar. Erkek işten gelince karısının onu kapıda karşılayıp hoş geldin kocacım deyip bir buse öpücük kondurup içeriye alması’’ gibi. Bu hayaller aşık olan her insanda mevcuttur zaten. Daima hayata toz pembe yönleriyle bakılır kimse düşünmez başka birşeyi.Oysa aşk para etmez aşkı ne parayla satın alabilirsin nede aşkla karın doyurabilirsin. Gözlerine bakmadan söylenen söz yalandır.
Msn’de onunla konuşabilmek için saatlerce online kalmak boştur geçici bir hevestir zaman öldürür sadece.
Çıkmak diye bir laf vardır ortada oda neyse. Çıkmak ‘’bugün seninle yarın başkasıyla’’ anlamınamı gelir buna siz karar verin.
Önemli olan sevdiğini msn kişi listende veya telefon rehberinde kayıtlı tutmak değil, kurşun yarası gibi kalbinde taşıyabilmektir.
Cebinde parası yoktur garibanın, dedik ya garibandır. Onun araması gerekiyordur fakat yoktur çaresizlik çok zor.
Bu durum problem haline gelir. Senin çaresizliğin garibanlığın onun gözünde onun için yapılacak bir şeyin kalmaması anlamına gelir. Oysaki seviyorsundur gözünü kırpmadan canını feda edebilecek kadar. Artık güvensizlik başlar ilgisizlik. Güzel sözler bitmiştir artık. Kendini anlatırsın o anlamaz o anlatır sen anlamazsın.
Bunalırsın artık ne derler? Depresyona girersin. Artık soğumuşsundur ondan belki sen bile farkına varamazsın! Bir şey bekleyemezsin ondan isteyemezsinde... Çünkü; Kasetin bir yüzü bitmiştir artık. Diğer yüzüne geçilecektir.
Farklı olaylar farklı kişilik farklı biri ama hep aynı şeyler, artık o aşk bitmiştir orada. Hani seni seviyorum diyen diller. Hani ‘’aşığım sana, ölürümde bırakmam, aşkım, birtanem, hayatım, sevgilim, sensiz yaşayamam, sensiz bu hayatı düşü
