Yitirdiğim bir can ki
Anlatılamaz bu acı,
Umudumun yetmediği bir haykırış
Ölüm.
Sevgimin sonsuzluğunda yaşayan bir can
Kaybettiğime inanamadığım candan öte
Babaannem.
Hep bir yerlerdesin sanmaktır
Ölüm
Uçsuz bucaksız toprak…
Bir varmış bir yokmuş,
Hâlâ içindeki masala kulak veren
Küçük bir kadın varmış...
...herkesle aynı şeyleri okuyunca, ister istemez herkes gibi düşüneceksin. Bu da kabalık ve sıradanlık olur.
"Seni sahiden tanıyor muyum acaba? Bunun yanıtını verebilmem için ruhunu görmem gerek.”
Bir hüznün resmi gibi,
Kalbi olmayan bir yüz.
Gittiğim her yerden az evvel çıkmış gibiyim Nereye bakarsam bakayım bulamıyorum kendimi Olduğum hiçbir yerde değilmişim gibi geliyor Olmadığım her yerde de varmışım gibi...
Kendime soruyorum, acaba bedenimin içinde karanlık bir yer mi var diye, uzak bir bölge, en önemli anılarımın üst üste yığılıp balçığa dönüştüğü bir yer.
İki insan arasında hep tek yol var sanıyordum o güne kadar.Sen birine ne kadar yakın hissedersen o da sana o kadar yakın hisseder.Oysa hissedilen yakınlık başkaydı, gerçekte olan başka.
Dışarıdan gelen ninnilerin sesi zayıflıyor.Hala duyuyorum ama önemli değil.Önemli olan kulaklarımı kapamadan da yürümeye devam etmek.
Susmanın bir ifade biçimi o olduğunu savunmuyorum .Ben sadece anlatmayı denemekten vazgeçtim.