Usul usul kararıyordu gökyüzü, ruhlarımız gibi.
Bazen
Bazı şeyler hıçkırılarak yazılır.
Yara bantları hiçbir zaman yarayı iyileştirmez, en fazla kanamayı durdurur, sonra da kabuk bağlanmasını sağlar yaranın. Yaralar geçmez, geçse de izi kalır. O izi ömür boyu taşırsınız bazen. Hele yara kalpte ise tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktır.
Çoğu.
Bilirsin işte, erkeklerin çoğu giderler ve söylemezler sebeplerini. Aslında sevmediklerini, bizi kandırdıklarını, eskisi gibi tahrik olmadıklarını filan demek yerine gitmem gerekiyor gibi film cümleleri kullanıp siktir olup giderler. Aldattığını pek söyleyemezler. Yediremezler çünkü aslında kendilerinin ne kadar şerefsiz olduğunu. Adamım diye ortalıkta dolanırlar adam olmadıklarını bildikleri halde bunu kabullenemezler işte. Delikanlıyım ayağına yatarlar sürekli başka kadınların kollarında uyurken.
Merak etme üzdükleri kadar değil, fazlasıyla üzeceğim hepsini.
'Sillage' Fransızcada 'kokunun izi' anlamına gelir. Sevdiğin veya değer verdiğin biri çıkıp giderse havada asıla kalan kokusuna denir.
" Tanrı'nın insanlığa inen son ayeti gibiydi gülüşüydü. Secde edesim gelirken karşısında durdum "
Kafanda kurduğun Gökkuşağı rengindeki hayallere birilerinin bodoslama girip onları karanlığa çevirmesi, seni kırıklığa uğratması demekti.
yeni keşfedilen bir kıtaydı onun elleri