Hayatımın hangi evresindeyim bilmiyorum. Atlatmaya çalıştığım bu dönemi nasıl adlandıracağımı, nasıl bir sınıflandırmaya tabî tutacağımı kestiremiyorum. Ne istiyorum, gerçekten ne olsun istiyorum bilmiyorum. Her şeyin ortasında gibiyim. Ne iyiyim ne de kötü, ne siyahım ne beyaz. Eksiğim sadece bunu biliyorum.
Gece balkonda sigara içerken sokaktan geçen insanlara bakıp bu saate nereden gelip nereye gittiklerini düşünürüm. Tanımadığım ve muhtemelen hiç tanımayacağım bu insanlar habersizce tüm gecemi ele geçiriyor. Hayatın benden ve dertlerimden ibaret olmadığını her bir nefeste tekrar fark ediyorum.
Bugün birkaç saat ayırdım kendime. Şiirler okudum, dere kenarina oturup saatlerce düşündüm, aylak aylak dolaştım, sahafa gidip birkaç kitabımı sattım, iki tane kitap satın aldım, daha önce hiç tek başıma yürümediğim sokaklarda tek başıma yürüdüm. Hem iyi hissettim hem kötü. Kötü hissetmek neyse de iyi hissetmeye pek alışkın değilim, garipsedim, eve döndüm hemen. Şimdi tüm o hisler kayboldu. Ne iyi hissediyorum ne kötü. Oturuyorum saatlerdir sandalyede, arada bir çay doldurmaya mutfağa gidiyorum, sigara icmeye pencere çıkıyorum. Bomboşum yine. Faydasız. 27.02.2023
Huzur veriyor en üzgün zamanlarımda masamda yanan mumun turuncu alevi ve duvarımda asılı olan saatin tik-takları. Koyuyorum kafamı masaya saatin tik-takları eşliğınde mumun alevinin dalgalanışlarını seyrediyorum. Bazen çok kuvvetli bir rüzgâr esmiş gibi yalpalanıyor alev sonra fark ediyorum ki rüzgâr değil de ben derinden bir ah çekmişim. 18 Mart 2020 00:28 🕯✒️