. " Biri gelir hayatının en kötü döneminde, seni ayağa kaldırır. 5 aydır içten gülümsemediğin halde o senin gülümsemekten yanaklarını ağrıtır. Sonra bi dua edersin ; Tanrım sonunda dualarıma karşılık verdin, sana çok minnettarım, Dersin. Bu kadar kötü şeylerin üstüne bu kişinin gelmesi size göre bi mucizedir. Onun elinden tutar bahçene götürürsün kurumuş bahçeni tekrar çiçekler eker. Papatyalar,orkideler,nergisler.. Onları güzelcene sular besler bi gün budamaya gelir çiçekleri ve birden o kişi değişir. Çiçekleri budamak yerine kökünden kesmeye başlar teker teker. Ve yine bahçen de çiçek kalmaz. O çocuk çiçekleri paramparça eder senin kabinle beraber ve yoluna bakar. Oysa sana "Seni seviyorum" demişti. Şimdi niye çekip gitti? Oysa sen bütün umudunu ona bağlamıştın neden böyle yaptı ? Gidicekse neden gitmicem dedi ? Gecenin bi vakti oturursun yatağına bunları düşünmeye başlarsın. Tekrar sen o bahçeyi yeşertmeye çalışırsın, ama tek başına yapamazsın. Sen güneş sindir o çiçeklerin bide suya ihtiyacı vardır. İşte sen onların suyuydun be adam. Ben sana güvenmiştim. Bütün umudumu sana bağlamıştım. Sana kimseye açmadığım içimi açmıştım. Neden böyle şimdi sen hayatına devam ederken ben neden edemiyorum ?" -Efendimiz bu yazı umutsuzluğu anlatıyor demi? -Hayır olric aptallığı anlatıyor..