Keşke martılara el sallayınca gelip elimize konsalardı. Kedi sever gibi sevseydik sonra yine uçsalardı falan. Bence onlarda böyle sevilmek istiyo ama toplum buna hazır değil . .
Herkes kitap satamamalı. Cahil kitapçıların, iyi okuyucuları rahatsız etmelerine izin verilmemeli artık. İyi okuyucu az bulunan, ürkek bir kuş gibidir. Kapıdan girer girmez kaçırmamalı onları. […] bu çeşit okuyucular, daha kapıdan içeri girer girmez sonsuz bir hürriyet havası duymalıdırlar. kitapları serbestçe koklayarak başıboş dolaşabilmelidirler.Oysa, bu cahil kitapçılar hemen yanına yaklaşır, tüyler ürpertici kitap adları sayarlar. Kendi akıllarınca müşteriye yararlı olmak isterler. Ne gibi bir kitap istediğinizi sorarlar size: polisiye bir şey mi olsun, yoksa bir aşk romanı mı? Bazı kitapları insanın burnuna sokarak, bunların çok tutulduğunu, herkesin satın aldığını söyleyerek baskı yaparlar.Oysa bu okuyucular, kaçmak için küçük bir bahaneye bakarlar: uçup giderler hemen. bu az bulunur kuşların çekingenliğini hep yanlış yorumlarlar aptal kitapçılar. işte derler, ne istediğini bilmeyen bir müşteri daha. […] insan bazı kitapçıları kapıda görünce, onların bekleyişinden korkar da içeri adımını atmaz.”#Oğuz Atay - ” Tutunamayanlar ”
Her sabah aynı tantana.Aziz Nesin’in dediği gibi “Yatağına yatınca, yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan; anla ki yalnızsın. ” adam haklı bir yerde .Bu yazarlar şairler hep haklı zaten …Hımmm… Nerede kalmıştık hayat !
Ne günlermiş, ne günlermiş Yıldızlar, mehtap, çamlar altında. Yıldızlar, mehtap, çamlar altında Ne günlermiş, ne günlermiş Gelip geçmiş! Vapurlar değil, Boğaz`dan geçen: Boğaz`dan yalılar geçiyor. Toplamış sulardan eteklerini, Odasına çekilen bir saraylı gibi Yalılar gelmeyen âlemlerine gidiyor Bırakıp bu sessiz gecelerini.#Özdemir Asaf
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim Belki bir yağmur yağar akşama doğru Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım Aşk da bitti diyordu ya bir şair Aşk bitti işte tam da öyle #Ahmet Telli
Yalnız kaldınız sanırsınız, Biliyorum. Yalnız bırakılmışsınız, Biliyorum. Ötesi yok. Ötesi var: Yalnızlık Müziğin bile seni dinlemesidir. Yalnızlık İnsanin kendine mektup yazması Ve dönüp-dönüp onu okuması Yalnızlığın da ötesidir.#Özdemir Asaf
Güçlü kadın hikayesi hep yalandı.Hiçbir kız çocuğu güçlü kadın olmak için doğmaz.Hepsi masum hayaller kuran, şımarık birer prensese benzerler.Kaderdir onları cadı, fettan ya da güçlü kadın yapan.Tutulmamış sözler, yarım kalmış kaderler, yaşanmamış mutluluklar, ölümler, ayrılıklar güç verirmiş insana.Kurulan hayaller iskambil kağıtlarından kule gibi yıkıldığında, ezilmemek için enkazın altında, güç veriyor ALLAH insana.Annem güçlü bir kadındı. Ben o güce hayrandım.Hiçbir zaman böyle güçlü bir kadını sevemem zannediyordum, ama maalesef sevdim…Bir gün bir kızım olursa güçlü kadın değil, mutlu kadın olmasını dilerim.Annem gibi, Sevdiğim kadın gibi . .
Hayatınıza herkes girer kime başrol kime figüran olması gerektiğine siz karar verirsiniz başkasının kendi hikayenizde size figüranlık vermesine izin vermeyin..
"Benim şiirlerim çay kokar,Düşlerim sade sen,Demlikte nefesin, bardakta gamzen…Sızılarım diner, uyur dertlerim,Çayı sen demlersen.Gelirsen çayımı seninle bölüşürüm,Gelmezsen ömür billah üşürüm…"- Cemal Süreya Bu yüzden demli çaya bağımlılığım, bu yüzden üşüdüğümü benden başkası bilmez …Ne kadar sevdiğimi,müptela olduğumu kokuna…Hele bir sana söylediğim kadınım lafı var ki,Anayasada yeri olsa ülkeler bölünmez…Az şey değil seninle olmak düşünüyorum da.
Hadi seninle bir çay içelim, Eskilerden hatıralardan demlenelim. Nazımın gezdiği sokaklarda gezelim. İstanbul sevgilim diyen necip fazıldan söyleyelim. Bir fasıl dolsun sofraya kendimizden geçelim. Çamlıca’dan bir gelin gibi süzülen sevgiliyi izleyelim. Hadi seninle bir çay içelim, Kuzguncuktan Çengelköy’e yürüyelim Asırlara, çınar altına geçelim. Köşede rüzgâra doğru sırtımızı verelim Kıyıya vuran dalgaları gönlümüzde aşkla dinleyelim. İstanbul’un üstüne iki satırda biz söyleyelim.. Hadi seninle bir çay içelim, Uzak değil vuslata karşıya geçelim Eyüp El En-Sari’yi ziyaret edelim Asrın efendilerinde dua edelim. Sevgiliye varan kapıda bir damla olsun gözyaşı dökelim. Sevda kokan çınarda güvercinleri yemleyelim. İçimiz serinlesin zemzem misal avludan su içelim. Hadi seninle bir çay içelim, Eminönü’nde balık ekmek yiyelim Vapur sesli İstanbul’da asırları gezelim Çok değil 1453 gidelim Biraz sevda biraz hoş görü görelim Dur acele etme kal biraz! Ne kadar özlemişiz biraz daha içimize çekelim. Şanımıza şan katsın gel iki satır daha söyleyelim. Hadi seninle bir çay içelim, Sultan Ahmet’te ezan-ı Muhammed’iyeyi dinleyelim Yoruldum deme Topkapı’ya geçelim Aslanın kılıcını, sevgiliden kalan hatıraları görelim Sabahtan akşama, akşamdan geceye gidelim Dinmeyen, bitmeyen sevdaya bizde sevdamızı verelim İstanbul ‘un kokusunda Osmanlının kalan ruhunda Ebedlere giden yolda Hadi gel seninle bir çay içelim
Yalnızca "Çaya kaç şeker ?" diye soran biri değil, hapşurunca, "Yerhamükellah " hastalanınca "Ihlamuruna limon atayım mı ?" diyecek biri olmalı .. Birinin eline sağlık olmalı, Birinin yüreğine sağlık ...