Ya bir manyağın başına düştüğysa naparsın kendine nasıl kurtarsın.. Çok acil bilmen gerekiyor
Not ; seni görmedi tanımadı sesini duymadı başka bir ülkede ama sürekli yeni numara alıp rahatsız ediyor
Aslında bence öyle bişey yok o bizim inanmak istediğimiz kendimizi layık gördüğümüz bir son ama hikayenin sonunda kaçımız gerçekten mutlu olmayı hakediyoruz ki belki de haketmiyoruzdur belki de haketmeyenlerde vardır 🤷♂️
Özel olarak sormak istedikleriniz ?
Geçmişi Tanrı bile değiştiremez sözüne katılır mısın?
İnsan çift mi yaratıldı yoksa bizmi birinde kendimizi gördük 🤷🏻♂️
Zaman ne indiricekmiş? Açık konuş ya hani evlendiniz de biz mi duymadık. Eğer evliliğini bile duyuramıycak kadar eziksen yazık sana ne diyim. Saklı kapılar ardında evlilik ahahahah ay koptum.
Kendi halimde felsefik takılmayı seven biriyim ne evliliği ya sevgilim olsa buraya girmem gelmiş evlilikten bahsediyorsun beni cidden tanıdığına emin misin
İlla ki inandığın şey doğrudur diye bişey yok bu doğruluğunu kanıtlar nitelikte bişey değil şüphe ettiğimiz her şey de aksi çıkıcak diyede bi şey yok ama şüphe kuşku merak sorgulamak araştırmak gerçeğe ulaşabilmek için en doğru yoldur bence
Ama hayatta kalmak, düştüğümüz dikenli bahçede kanayarak dolaşmak değil mi zaten? Sonunda öleceğini bilerek yaşamaya çalışan bütün faniler, aynı tekinsiz yolu adımlıyor. Neye elimizi atsak yetim, neye dokunsak tedirgin, ne yapsak eksiğiz. Hepimiz öyleyiz.. Hayat hata yapmaktan korkmak için çok kısa..
Sadakat gri olmaz; Ya siyahtır ya da beyaz. Çok sevdiğinizi söylediğiniz birini aldatmanın, çok sevdiğiniz birini dolandırmaktan pek bir farkı yoktur. İki si de bir hata değil, size güvenen birinin kalbini bile bile kırmayı göze aldığınız bir seçimdir.
Kadının yeri elbette evi değildir, kocasının dizinin dibi değildir, kadının yeri şenliğidir, şölenidir, gülüşüdür, kahkahasıdır. Kadının yeri sesidir, şarkısı, türküsü, tangosudur. Kadının yeri saçlarıdır, sokaktır, dünyadır, doğadır, özgürlüktür, aşktır. Aşk özgürleşir çünkü. Tutku özgürleştirir. Ses özgürleştirir, gülmek, kahkaha atmak özgürleştirir, dans, müzik, şarkı özgürleştirir.
Her insanın bir fiyatı vardır". Doğru değildir bu. Ama elbette herkes için ısırması beklenen bir olta yemi bulunur. Bu yüzden, bazı kişileri bir davaya kazanmak için bu davaya sadece insancıllık, soyluluk, iyilikse verlik, fedakarlık pırıltısını vermek yeterlidir - hangi davaya verilememiştir ki? - OnIarın ruhlarını kandıran şekerlemeler ve tatlılardır bunlar; başkaları da başka şeyleri sever.
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların “tecrübe” dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana “tecrübeli” denir.”
Karton politikacıların, kukla sanatçıların, kurmalı öğretmenlerin, oyuncak tamircisi doktorların, kuş dili konuşan hukukçuların ve numaralandırılmış işçilerin; sosyal hiyerarşik yapı dahilinde sergiledikleri göz kamaştırıcı dayanışma avuntusu içinde, vicdanlarından geriye kalan son kırıntıları da ithal yetim kanlarıyla ıslatarak yumuşattıkları modern dünya karşısında, su tabancası işlevi gören ve haklı nedenleri olan bir küçümseme, hattâ [neden olmasın?] bir terkedip gitme eylemi işe yarar mı acaba? Belki.
Belki de ihtiyacımız olan şey '' Gök yüzünde ki yıldızlara değil Sevdiğimiz İnsanın o güzel neşeli Gözlerine bakmaya doyamamaktır... '' Hayırlı Ramazanlar dilerim :)
Hiç kimse senin karanlğını aydınlatmak için yıldızlar arasından çıkıp gelmeyecek. Hayırlı Ramazanlar