Rahmân ve rahîm kelimeleri, "rahime" fiilinden türeyen, mübalağalı ism-i faillerdir. Rahime fiili, acıdı, merhamet etti, affetti, bağışladı vb. anlamlara gelir. Dolayısıyla mübalağalı ism-i failleri de "çokça acıyan, çokça merhamet eden" manasında olur.
Rahîm kelimesi "feîl" kalıbında; rahmân kelimesi ise "fe'lân" kalıbındadır. Fe'lân kalıbı, feîl kalıbına göre (çokluk ve kapsayıcılık açısından) bir derece daha kuvvetli mübalağa bildirir. Buna karşın, kalıcılık özelliği feîl kalıbında daha çoktur.
Mesela, "nedime" fiili "pişman oldu" anlamına gelir. İşlediği bir suçtan dolayı aşırı derecede pişmanlık duyan kimseye nedmân denir. Bu pişmanlık oldukça yüksek dereceli bir pişmanlıktır; ancak süreklilik göstermeyebilir ve kişi ileride bu duygunun etkisinden kurtulabilir. Oysa "nedîm" olan kişide; pişmanlık (nedamet) ve üzüntü duygusu adeta süreklilik/kalıcılık arz eder. Bu yüzden içki masalarının müdavimlerine (içki arkadaşına) "nedîm" denmiştir. Nedâmet özelliği, "nedmân"da daha şiddetlidir; "nedîm"de ise süreklilik kazanmış olup, adeta onun karakteri haline gelmiştir.
Kuran'da rahmân kelimesi yalnızca Allah için kullanılmışken; rahîm kelimesi Muhammed peygamber (Tevbe/128) ve mü'minler (Fetih/29) için de kullanılmıştır. Ayrıca, İsra suresinin 110. ayetinde olduğu gibi, "Er-rahmân"dan Allah'ın bir başka ismi olarak da bahsedilmiştir.
View more