@xsadecesenx

Rüya

Ask @xsadecesenx

Sort by:

LatestTop

Related users

- 🍷

(2) "Uçurumlar yok oluyor. Adamın elleri beliriveriyor. Kadın tutmak istiyor, ama çok yorulmuş. Adamın elleri oradayken uyumak istiyor üstünde. Yerleşiyor ellerine. Uyumak şimdi güzel geliyor. Sahibine aşık ellerin üstü, evi oluyor.
Kadın uyanıyor, karşısında eller değil adamın yüzü var. Yüzünde yaşanmışlıkların izi. Geçmişinin üstünde yatmış, uyuyakalmış. Seviyor geçmişini kadın adamın yüzündeki. Öpüyor kirpiklerinden geleceğinin. Adam kaldırıyor karanlıklara alıştırdığı gözlerini. “Susmayınız.” diyor. “Yeni bir gün bu sabah.”
Kadın gülümsüyor. Karanlıklarına güneş açıyor adamın. “Yeni bir gün, yine bir gün. Var mı sabaha hevesin?”
Kadın düşündükçe yeni güne pencereler açılıyor. Adam sırtını dönüyor. Pencereler kapanıyor.
Kadın seviyor, şiir oluyor.
Adam okumayı bilmiyor.
Adam gösteriyor karanlıkta ilerleyecekleri yolu.
Kadın güneşte kamaşmış gözleri.
Göremiyor.
Mutsuz son değil bu, herkes biliyor. Sadece defterleri yazacağımız kalem,
tutacak el bekliyor.
Adam bir deniz oluyor, kadın okyanus.
Buluşuyorlar,
bir sayfasında,
aşk şiirinin.
Okumayı bilseler bir kere,
görecekler yazılan nice güzel saatleri,
geleceklerinin."

View more

- 🍷

"Bir kadın. Deniz saçlı, gözlerinde sonsuz uçurumlar. Birilerine derin baktıkça atıyor sanki uçurumdan aşağı. İyi düşünen rüzgarı hissediyorken teninde, kötü düşünen sadece düşüyor. Teninde ise sadece sert zeminin acıtıcı karanlığı. Elleri bir gecekondunun gülümseyen tek bahçesi. Ufak tefek. Ama bir o kadar da güzel. Dertleri bir gecekondu inşa ediyor, ama o ellerini uzattıkça ağaçlar dikiliyor hayallerine. Yağmurlar yağdırıyor üstlerine. Atıyor kendini çimlerin üstüne. Çekiyor ellerini, gece oluyor. Ay bile unutuyor gelmeyi. Siyah yutuyor geceyi.
Bir adam. Bir gökdelen cüssesi. Hem ruhu deliyor gökyüzünü, hem bedeni. Yükseldikçe gökyüzü gibi dipsizleşiyor. Kararıyor. Yüzü yok, hayal ettikçe canlanıyor. Koskoca bedeninde yüzünü hayal edebilenler varsa seviliyor. Oysa herkes göremiyor tek bir şeyi. Kalbini.
Kadın görüyor. Ama ne görmek. Unutuyor harfleri, dünyaya kusuyor gerçekleri ve hayallerini koyduğu bavulunu alıp yerleşmek istiyor adamın kalbine.
Ne gecekondular görüyor kadın. Ne bahçeler büyütüyor içinde. Ama bir gökdelene aşık oluyor. Dünyayı yükseldikçe kirleten bir gökdelene.
Kendide anlamıyor, bir bakmış ki; ulaşmak için çırpındığı kalp için asansörü unutuyor. Çıkıyor her katı merdivenle.
Bir gecede karşılaşıyorlar. Kadının üstünde bulutlar, adamın üstünde yıldızlar.
Adam büyük. Adam göremiyor minicik bulutu kalbinin etrafında dolanan.
Başka kapılarda duruyor adam. Başka kapılar çalıyor. Başka evlerde yatıya kalıyor. En çokta susuyor. “Susunuz.” diyor. “Susunuz, yine yoktan bir sabah.”
Halbuki rüyalarında gördüğünü sandığı kadına her gece
“Susmayınız, sayenizde ne güzel bir sabah.” diye sesleniyor.
Kadın gülümsüyor. Kış vakti açıyor güller, gözlerinden menekşeler akıyor. Yerler canlanıyor toprak kokusuyla. Asfaltlar yok oluyor.
Kadın konuşuyor, hep konuşuyor zaten. Konuşması bir gitar sesi. Konuştukça çalıyor en güzel şarkılar. Adam dinliyor. Susturduğu tek dünyasında bir onun sesi çalıyor... Bir gitar sesi seviyor artık adam.
Kadın anlamıyor hiç bunları.
Kadın oda konuşsun istiyor. Ama adam susuyor. Susuyor ki kendi doldurmak zorunda olduğu alanlara bile kadın yerleşsin. Her yer o olsun istiyor. İstiyor. İstedikçe kadın sessizleşiyor. Gitar sesi susuyor.
Acı bir keman sesi başlıyor. Adam gözlerini açıyor, onu terk eden sesin yerine geçen kadını merak ediyor. Ama kadın hala orada. Sadece ağlıyor. Kadın gülerken gitar, ağlarken keman oluyor. Peki ya susarsa?
Susunca, dünya bir hastane koridoru. Nefes alıyorsun ve içine tentürdiyot kokusu doluyor. Duvarları beyaz, ama gözlerine siyah çarpan. Koridoru var ama ucu karanlık tek koridor.
Kadın susmasın. Hastaneler sevilmiyor.
Kadının gözyaşları adamın vücudunu dolduruyor. Simsiyah beden, kalemle çizilmiş siluetini canlandırıyor mavi deniz suyuyla. Adam yüzme bilmiyor.
Çırpınıyor.
Çırpındıkça kalbi, ruhu, duyguları kadına çarpıyor. Canı yanıyor kadının.
Gözlerindeki uçuruma gidip kendi yerleşiyor.
Kendi uçurumlarında kendini dinliyor. Deniz sesi duyulmuyor, adamın gözleri yerleşiyor." (1)

View more

Language: English