özlemedim unuttum sildim boşluğu doldu der gibi bi halin var
Tam da unuttuğunu düşündüğün an, komidinin alt gözünde fotoğrafı gülümser yüzüne "unutamadın" der gibi. Telefonla konuşurken, ajandanın kenarlarına çizdiğin anlamsız şekillerin üzerinde adı yazıyordur mutlaka. "silemedin" der gibi. Otobüse binersin, cam kenarı hep senin olsa ne olur, yanına otursa da biri, boştur orası "dolduramadın" der gibi. Yağmur yağar, başını altına soktuğun şemsiye büyük gelir, "sığamadın" der gibi. Başaramazsın ya hani ölmeyi bir başkasına, kime baksan onu görürsün, "ölemedin" der gibi. Hep bir yerlere, bir şeylere sinmişliği geçmişin "eskitemedin" der gibi. Ne zaman açmaya çalışsan yorgun yapraklarını, kış gelir vurur "Çiçekler hep ölür" der gibi. Susar gibi yapan tüm şehir, tüm aşklar, tüm acılar konuşur hep, anılar susmaz. Kalp susar. Dil susar. Akıl susar. Eşyalar susmaz, gidilen yollar,el ele varılan şehirler, sinema biletleri, minik tokalar, küçük notlar.. Vesaire.. Vesaire.. Zamanında anlam teşkil etmeyen bir tren bileti bile konuşur bazen. "O gün, bu memleket bizimdi.." der gibi. İçini deşer gibi.. Yüzüne derin bir kesik atar gibi. Beyninin orta yerine düşüp, tüm yüz ölçümlerine yayılır yıldırım gibi.. Sen sus. O pus. Dünya konuşur, dünya konuşsun. Dünya anı defteri.. Yazdığını silebiliyor da insan, yaşadığını asla içinden.