@korelmis

Tevhit Erdem

Ask @korelmis

Sort by:

LatestTop

Previous

Maide 33 ne peqi ?

O da aynı!..
Muhammed peygamber, bağnaz bir topluma, temel bazı inançlarının ve geleneklerinin hatalı olduğunu anlatmaya çalıştı. Sonuçta ne oldu? Baskı gördü, yurdundan kovuldu, kaçarken bile öldürülmek istendi, mallarına el konuldu, hicret ettiği şehir kuşatıldı...
Yobaz insanlara laf anlatmak zordur; hele hele fikri mücadeleyi kaba kuvvetle bastırabileceklerine inanmışlarsa!..
Kuran'ın en temel ilkesi; yapılana, saldırıya misliyle karşılık verme hakkıdır (16/126)! Bu hakkın gereği olarak, o dönemde yaşayan Müslümanlar, kendilerine yapılan saldırılara karşılık verdiler!
"Allah, din hususunda sizinle savaşmayan ve yurdunuzdan sizi çıkarmayan kimselere iyi ve adil davranmanızı yasaklamıyor (ki Allah adil olanları sever); Allah size ancak ve ancak şunu yasaklıyor: Din hususunda sizinle savaşan ve yurtlarınızdan sizi çıkaran ve çıkarılmanıza yardımcı olanları veli edinmenizi... Her kim onları veli edinirse, işte onlar zalim olanlardır!" (Mümtehine/8-9)
***
Maide 33'e bakalım!..
Nasıl başlıyor ayet?
"Allah ve resulüne karşı harbe girişenlerin karşılığı..."
Karşılık, yukarıda bahsettiğim genel ilkeye göre, yapılan saldırının misliydi!
Buna göre, Müslümanları öldüren kişi öldürülür; asan kişi (4/157, 7/124, 20/71 ve 26/49) asılır; Müslümanların el ve ayaklarını çaprazlama olarak kesen kişinin (7/124, 20/71 ve 26/49) el ve ayakları çaprazlama olarak kesilir; Müslümanları yurdundan süren kişi (2/191, 3/195, 7/82, 27/56, 60/1, 60/9) sürgüne gönderilir.
İşte bütün bunlar, Müslümanlara karşı yapılan eziyetin ve işkencenin bire bir karşılığıdır!

View more

Liked by: Saygılı.

Allah Hz.Muhammed'den sonra kesinlikle itaat edilmesi gereken birini görevlendirmemiş midir?

Muhammed peygambere itaat; onun ilettiği vahye itaat, şeklinde anlaşılmalıdır. Vahye uygun olmayan, iyi olmayan, doğru olmayan... talepler peygamberden de gelse, itaat edilmeye şayan olmaz!
Mücadele suresinin başında, bir kadının kocası hakkında peygamberle tartışması konu edilmekte, peygamberle mücadele eden bu kadının haklı olduğu vurgulanmakta ve kocasının kötü/yanlış/asılsız şeyler söylemiş olduğu açıklanmaktadır.
Mümtehine suresinin 12. ayetinde, peygambere biat etmeye gelen mü'min kadınların verdikleri söz; ancak ve ancak iyi/uygun/güzel bir iş hususunda peygambere karşı gelmeyeceklerine dairdir! Bu ayete göre, kötü/uygunsuz/çirkin bir istek Allah'ın elçisinden de gelse; bu istek karşısında mü'minlerin peygambere itaat etme mecburiyetleri söz konusu değildir!
Liked by: Saygılı.

abi ahzab 59da cilhab dan bahsediyor ve ''tanınmaması için'' yazıyor şimdi cilhabın anlamının çarşaf oldugunu söylüyorlar sen ne dersin kuranda çarşaf giymek emredilirmi

"Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına; dış örtülerini üzerlerine örtmelerini söyle! İşte böyle yapmaları TANINMALARI ve sıkıntı görmemeleri açısından daha uygundur. Allah daima çok mağfiretli ve çok merhametlidir." (33/59)
http://ask.fm/korelmis/answer/131673492666
Liked by: Saygılı.

Related users

abi ateistler naziat 32 nin bilimle çeliştigini söylüyor benimde kafama yatmadı ''Dağları da çaktı.'' bu dağların oluşumuyla çelişmiyormu yani allah direk dağı aldı yeremi oturttu açıklarsan sevinirim

Naziat suresinin 32. ayetinde "Ve'l-cibâle ersâhâ" yani "Dağları köklü kıldı!" deniliyor.
abi ateistler naziat 32 nin bilimle çeliştigini söylüyor benimde kafama yatmadı
Liked by: Saygılı.

İslam'da çarşaf var mıdır ve günümüzde Türkiye'de ki başörtüsü şekli Kur'an a uygun mudur ?

Yaranın üstünü kapatan kabuğa Arapçada "culbe" denir. Cilbâb da (aynı kökten gelir), ev kıyafetlerinin üzerine atılan dış örtüsüdür; başı, omuzları ve göğsü kapatan geniş, uzun atkıdır; şal gibi bir şeydir (Müfredat).
"Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına; dış örtülerini üzerlerine örtmelerini söyle! İşte böyle yapmaları tanınmaları ve sıkıntı görmemeleri açısından daha uygundur. Allah daima çok mağfiretli ve çok merhametlidir." (33/59)
Bu ayette bildiğimiz manada çarşaftan bahsedilmiyor!
***
"Başörtüleriyle koyunlarının üzerini örtsünler!" (Nur/31)
Kadın ve erkeklerin başlarını örtmeleri, Orta Doğu kültüründe olan bir şey... Tarihi veriler bize şunu gösteriyor ki; Cahiliye döneminde Arap kadınları başlarını örtüyorlardı; ancak bu örtünün uçlarını arka tarafa doğru sarkıtıyorlar ve göğüs açıklığını ve bu bölgedeki çeşitli takıları bir cazibe oluşturacak şekilde sergiliyorlardı. Yukarıdaki ayette kadınlardan istenen şey, bu şekilde giyinmekten vazgeçmeleri; başörtüleriyle göğüs açıklığını örtmeleri ve bu bölgedeki süslerini yabancılara teşhir etmemeleridir.
***
Bu ayetlere göre kadın, ev/aile ortamında daha rahat kıyafetler giyebilir; ancak yabancı erkeklere göğse doğru inen yaka açıklığını teşhir etmesi doğru değildir ve dışarı çıkarken ev kıyafetlerinin üzerine bir örtü atması uygun olacaktır!
Benim, tarihi veriler ışığında ayetlerin metninden anladığım şey bu!
Aslolan araç değil hedeftir! Kuran'ın kadınlara yönelik tesettür ile ilgili ayetlerinde hedeflenen şey; kadının dişiliğiyle değil kişiliğiyle ön planda olması; cinsel çekiciliği olan, seksi kıyafetler giyerek dolaşmamasıdır.
"Ey ademoğulları! Sizin üzerinize edep yerlerinizi örten bir elbise ve süslü bir kıyafet indirdik! Takva (korunma) elbisesi ise, işte o en hayırlısıdır! Düşünüp öğüt almaları için işte bunlar Allah'ın ayetlerindendir!" (7/26)

View more

İslamda çarşaf var mıdır ve günümüzde Türkiyede ki başörtüsü şekli Kuran a uygun

müminun 14 ayetini bana açıklarmısınız? ateistler o ayette diğer yaratıcıların kim olduğunu soruyorlar. kurana göre yaraatıcı tek ama bu ayete göre değil diyerek çelişki diyorlar.

Kuran'a göre yaratıcı (hâlik) tektir, iddiası doğru değildir! Bu insanların uydurduğu bir şey...
Arapçada "hlk" kökü, doğru dürüst planlama yaparak meydana getirmek, anlamına gelir. Bunu insan da yapabilir, Allah da yapabilir... Bir şey yaratamayanlar; birtakım müşriklerin taptığı putlar ve ölülerdir!
3/49. ayette İsa peygamber diyor ki: "Ben size çamurdan kuş şekli gibi bir şey halk ederim (yaratırım)." Yani hayat sahibi bir insan hâlik (yaratıcı) olabilir!
Nahl suresinde ise putların ve ölülerin bir şey yaratamayacağı ifade edilmektedir: "Yaratan, yaratmayan gibi midir? Allah'tan başka yalvardıkları, hiçbir şey yaratamazlar! (Onlar) Hayat sahibi değil, ölüdürler ve ne zaman diriltileceklerinin de şuurunda değildirler! (16/17-21)
Dolayısıyla, Allah tek hâlik değildir; o hâlik olanların en yücesidir (tıpkı merhametli olanların en merhametlisi olması gibi): "Hâliklerin (yaratıcıların) en güzeli olan Allah ne yücedir!" (23/14)
Allah, öyle bir hâliktir ki; bizi yerden ve gökten rızıklandırır! Bu özelliği gösteren tek hâlik de O'dur: "Ey insanlar! Alah'tan başka sizi yerden ve gökten rızıklandıran bir hâlik (yaratıcı) var mıdır?" (35/3)

View more

Liked by: sauron's eye

Harem selamlık gerçekden var mı?

Kuran ayetlerine bakınca, kadınların ve erkeklerin aynı ortamda bulunmalarının dini açıdan bir sakınca oluşturmadığı anlaşılabiliyor:
1) İbrahim peygamber misafirlerini ağırlarken, karısı da ayakta duruyor ve daha sonra gelen misafirlerle karşılıklı konuşuyor (11/69-73).
2) Allah, Meryem'den, "konuşma orucu" tuttuğunu insanlara söylemesini istiyor (19/26) ve Meryem kavmindeki kişilerle bire bir muhatap oluyor (19/27-29).
3) Kuran'a göre, insanların dostlarının evlerinde hep bir arada yemek yemesinde bir sakınca yoktur (24/61).
4) Süleyman peygamber, Sebe melikesini sarayında ağırlıyor ve onunla karşılıklı konuşuyor (27/42-44).
5) Musa peygamber, Medyen civarında gördüğü iki kadınla karşılıklı konuşuyor (28/23-25).
6) Bir kadın, kocası hakkında Muhammed peygamberle tartışıyor ve Muhammed peygamberle mücadele içine giren bu kadının haklı olduğu Kuran'da ifade ediliyor (58/1-2).
7) Mü'min kadınlar, Muhammed peygambere gelerek, iyi bir iş hususunda peygambere karşı gelmeyeceklerine dair ona biat ediyorlar (60/12).

View more

Harem selamlık gerçekden var mı

Hocam bu Enfal-1'de "Ganimetler yalnızca peygambere ve Allah'a aittir" ifadesidir geçiyor. Ne iş :)

İfade şu şekilde: Savaş ganimetleri hakkında sana soru soruyorlar. De ki: "Savaş ganimetleri Allah'ın ve resulündür!"
Burada belli ki, savaştan sonra ganimetlerin nasıl taksim edileceği konusunda bir anlaşmazlık söz konusu ve Müslümanlar bu durumu peygambere arz ediyorlar. Ayette ifade edilen şey; ganimetlerin taksimi konusundaki hükmü Allah'ın vereceğidir (ve dolayısıyla bunun elçisi vasıtasıyla insanlara bildirileceğidir). Yoksa ganimeti Allah alıp da -haşa- harcayacak değil... Bu surenin 41. ayetinde, elde edilen ganimetlerin %20'sinin hayır işleri için kullanıldığı anlaşılıyor.

masturbasyon orucu bozarmı?

Diyarcan Yağan
Değerli kardeşim,
Bakara suresinin 187. ayetinde, "Fecirden dolayı beyaz iplik (hat) siyah iplikten size göre ayırt edilinceye dek yiyin ve için; ardından orucu geceye kadar tamamlayın!"
Bu ifadeden, yemek yemenin ve bir şeyler içmenin orucu bozduğu anlaşılabilir.
Yine aynı ayette, "Oruç gecesi, kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı." deniliyor. Helal kılınan vakit, sadece gece ile sınırlı olduğuna göre; gündüz vakti (oruç tutulan süreçte) kadınlara yaklaşmanın, cinsel ilişkiye girmenin helal kılınmadığı anlaşılıyor.
Acaba masturbasyonu da, bir çeşit "cinsel aktivite" olarak kabul edip; oruç yasakları kapsamına almalı mıyız?
Arapçada "svm" kökü, bir şey yapmaktan geri durmak, anlamına gelir (Müfredat). Bir ibadet olarak, Kuran'da; yeme, içme ve cinsel ilişkiye girme faaliyetlerinden geri durmak, olarak tanımlanıyor. Bu şekilde insan, temel bedensel arzularını dizginleyebilme idmanı yaparak, iradesini güçlendirebilir.
Masturbasyonun, bu antrenmanı sabote edeceği gayet açıktır. Kendisini el ile tatmin etmiş biri, zaten eşine karşı yeterince cinsel istek duymayacak; dolayısıyla cinsel ilişki perhizinin bir anlamı da kalmayacaktır.
Benim görüşüm bu şekilde...

View more

sence vücut geliştirmek Kuran'a göre "boş bir iş midir? "

Allah, Enfal suresinin 60. ayetinde, düşmanı caydırıcı nitelikte "kuvvet" edinmemizi istiyor. Kavminin tacizkar tutumlarından yılmış olan Lut peygamber, "Keşke benim size karşı bir gücüm olsaydı." diyor. Allah rızası için, zulme engel olmak için, insanın vücudundaki kasları geliştirmesinin güzel bir davranış olduğunu düşünüyorum. Düzenli olarak vücut geliştirme egzersizleri yapıyorum ve kick boks sporuyla ilgileniyorum. Burada dikkat edilecek husus; kişinin böbürlenmemesi ve gücüne güvenerek insanlara karşı haksızlık yapmamasıdır. Bu konuda büyük bir hassasiyet göstermek gerekir. Kuran'ın, karşılık misliyle olmalı, ilkesini hiç aklımızdan çıkarmamalıyız.

Bakara 228de erkekler kadınlardan üstündür deniyor net bir şekilde. Ve kadın iddet beklerken kocası isterse karısını geri alabiliyormuş. Kadın istemese bile yani.. bu nedir şimdi?

"Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç adet dönemi beklerler. Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorlarsa (bilsinler); Allah'ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlar için helal olmaz! Eğer barışmayı isterlerse, kocaları o 'süre' içinde onlara dönmeye hak sahibidir. Kadınlar da, iyilikle (bilinen güzel prensiplerle) kendileri üzerindekinin dengine sahiptir. Erkeklerin onların üzerinde bir derecesi vardır. Allah çok yücedir, hikmet sahibidir!" (2/228)
1) İddet süresi içerisinde, yeni bir nikah sözleşmesine ve yeniden mehir vermeye gerek kalmaksızın kocanın karısına dönmeye hakkı vardır. "'Sürelerinin' sonuna ulaştıkları zaman, iyilikle aralarında anlaştıkları takdirde, (kadınların) kocalarını nikahlamalarına engel olmayın!" (2/232) ifadesi de, yeni bir nikah sözleşmesinin, iddet bittiği takdirde gerekeceğini gösterir.
2) "Barışmak isterlerse" şartı geri dönüşün "iyilikle/anlaşarak" olabileceğini gösterir. Nitekim ayetin devamında, "Kadınlar da, iyilikle, kendileri üzerine olanın dengine sahiptir." denilmiştir.
3) Erkeklerin kadınlar üzerinde sahip olduğu derecenin ne olduğu ayette ifade edilmemiştir. Ama Kuran'ın bütününe göre, erkeğin evlilikteki sorumluluklarının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.

View more

İslam'da Kadın erkeğe itaatte zorunlu mudur? Nisa 34'den bu anlam çıkıyor.

"Eğer size itaat ederlerse, aleyhlerine bir yol aramayın!" ifadesinde konu edilen "itaat", elbette Allah'ın emirlerine uygun olan isteklerle alakalıdır.
Bir kimse, muhatabı kim olursa olsun, Alah'ın emirlerine uygun olmayan istekler karşısında, asla ve asla itaate mecbur olamaz!
Ankebut suresinin 8. ayetinde ve Lokman suresinin 15. ayetinde, anne ve babası tarafından Allah'a şirk koşmaya zorlanan evladın, bu konuda anne ve babasına itaat etmemesi gerektiği ifade ediliyor!
Mümtehine suresinin 10. ayetinde, kafirlerden ayrılarak hicret eden inançlı kadınların, kocalarına geri dönmeye zorlanmamaları istenmektedir. Dolayısıyla, Allah'ın emirlerine uygun olarak yaşamayan bir kocanın, değil isteklerinin yerine getirilmesi; kadının onunla aynı çatı altında kalması bile uygun değildir.
Mümtehine suresinin 12. ayetinde, peygambere biat etmeye gelen mü'min kadınların verdikleri söz; ancak ve ancak iyi/uygun/güzel bir iş hususunda peygambere karşı gelmeyeceklerine dairdir! u ayete göre, kötü/uygunsuz/çirkin bir istek Allah'ın elçisinden de gelse; bu istek karşısında mü'minlerin peygambere itaat etme mecburiyetleri söz konusu değildir!
Mücadele suresinin başında, bir kadının kocası hakkında peygamberle tartışması konu edilmekte, peygamberle mücadele eden bu kadının haklı olduğu vurgulanmakta, kocasının ise kötü/yanlış/asılsız şeyler söylemiş olduğu açıklanmaktadır.

View more

Liked by: Musa Budak

Eğer Kur'An'ı iyi anlamak için arapça bilmemiz gerek ise Arapça Kutsal bir dil olmuyor mu?

Arapça bildikleri halde, Kuran'ı gerektiği gibi anlayamayan bir sürü insan var ve Arapça bilmedikleri halde, onun mesajını (tevhid, güzel ahlak...) doğru bir biçimde anlayan ve hayatına tatbik eden birçok insan...

Her müslümanın arapça bilmesi gerekir mi?

İslam inancının gerektirdiği şey; kainatın Yaratıcısı dışında hiçbir ilah edinmemek, amellerin karşılık bulacağını düşünerek hareket etmek ve güzel bir ahlaka sahip olmaktır. Herkesin Arapça bilmesine elbette gerek yok!

Bunu dönem şartlarına bağlayabilir miyiz? Kur'an döneminde birçok konuda devrim yapmış bir kitaptı, kadınları ilgilendiren konularda doğrudan onlara hitap edebilirdi. Şu meselelerde bile önce erkeğe hitap var: Regl dönemi ilişki, evlilikte kadının hakları, giyim, tavır, mehir v.b

Soru soran kişi/kişiler erkek ise, onlara cevap veren ayetin hitabı nasıl kadına yönelik olacak?
“Sana adet hakkında soru soruyorlar! (Burada soru soran kişiler erkek ve haliyle verilen cevap da onlara yönelik) De ki:‹‹O, sıkıntı verici bir durumdur; bu nedenle adet döneminde kadınlardan çekilin..." (Bakara/222)
***
İlahi mesajın özünde; insanları evrenin Yaratıcısı dışında bir ilah edinmemeye ve güzel ahlaka "davet" ve insanların yapıp ettiklerinin karşılığını bulacaklarına dair bir "ikaz" vardır! Bu mesajın muhatabı, eşit bir biçimde hem erkekler, hem de kadınlardır:
"Teslim olan erkekler ve teslim olan kadınlar, iman eden erkekler ve iman eden kadınlar, itaatkar erkekler ve itaatkar kadınlar, dürüst erkekler ve dürüst kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygılı erkekler ve saygılı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, arzularını kontrol edebilen erkekler ve kadınlar, iffetlerini koruyan erkekler ve kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve kadınlar için, Allah bir mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır!" (33/35)
Burada kadınların her seferinde ayrıca zikredilmesindeki gaye, herhalde Kuran'dan beklediğin o özel "vurgu"ya dair olsa gerek...

View more

https://www.youtube.com/watch?v=PXNbJOKZaT0#_=_ hoca haklı mı yani dünyayı aydınlata güneş değil mi

Dünya'yı aydınlatan şey, Güneş'ten gelen ışınların atmosferde dağılmasıdır. Eğer atmosfer olmasaydı, gündüz vakitleri bu kadar aydınlık olmazdı. Şems suresinde, "Onu (Güneş'i) tecelli ettirdiği zaman gündüze ant olsun!" denilmiştir. Bu ayette kullanılan fiil, "ortada olanı açmak" anlamındadır (Müfredat). Güneş'ten gelen ışınlar, Dünya atmosferi tarafından dağıtılarak, gündüz vakti belirgin bir aydınlık ortaya çıkmaktadır. Hocanın söylemeye/anlatmaya "çalıştığı" -fakat sanırım başaramadığı- şey bu... :)
httpswwwyoutubecomwatchvPXNbJOKZaT0 hoca haklı mı yani dünyayı aydınlata güneş
Liked by: Murat E.L.T

https://www.youtube.com/watch?v=PXNbJOKZaT0 şu iddiaya cevap verebilir misin rica etsem ? acil

Gece (karanlık) ve gündüz (aydınlık) evrelerinin oluşmasında, atmosferin etkisi de vardır. Eğer atmosfer olmasaydı, gündüz vakitlerinde bu kadar aydınlık oluşamazdı. Atmosfer sayesinde, güneş ufkun altındayken bile "hava" aydınlanabiliyor... Bence hoca, bilimsel terminolojiyi bilmediği için, konuştukları insanlara saçma geliyor; yoksa anlatmaya çalıştığı şey gayet bilimsel...
httpswwwyoutubecomwatchvPXNbJOKZaT0 şu iddiaya cevap verebilir misin rica etsem
Liked by: görkem

HAC47? İzafiyet teorisini doğrular nitelikte bir ayet mi? İkinci sorum ise Allah zamanın üstünde değil midir? Yani zamandan münezzeh değil midir? "Rabbimizin katında 1 bir gün bizim için 1000 yıl?" Kafam çok karıştı özellikle 1 gün ve 1000 yıl önermesi. Yani ben Allah'ı zamandan ayrı düşünürdüm.

Kuran'da geçen böyle ifadeler, sayısal değil sembolik değerleriyle anlaşılmalıdır, diye düşünüyorum.
1000 sayısı, hem Arapçada hem İbranicede "çokluk" bildirir. Mesela, "Onların her biri bin yıl ömür verilmesini ister!" (2/96) ayetinde geçen bin sayısı, "999'dan 1 fazla" anlamında değildir, çok uzun süre anlamındadır; yani ayet "Onların her biri çok uzun bir ömür verilmesini ister!" (2/96) şeklinde anlaşılabilir. Yeni Ahit'te geçen "Melek ejderhayı, yani İblis ya da Şeytan denen o eski yılanı tutup bin yıl için bağladı." ayeti de, benzer şekilde, çok uzun bir süre için şeytanın bağlandığını anlatmaktadır (Yeni Ahit, Esinleme, 20/2).
"Rabbinin indinde bir an (bir gün), sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir!" ayetine gelince... Buradan da, Allah katında sayısal olarak zamanın 365x1000 kat daha hızlı aktığı değil; insan için çok uzun olan sürelerin, Allah için bir şey ifade etmediği anlaşılmalıdır.
Eski Ahit, Zebur, 90/4: "Çünkü senin gözünde bin yıl, geçmiş bir gün, dün gibi, bir gece nöbeti gibidir."
Yeni Ahit, 2 Petrus, 3/8: "Sevgili kardeşlerim, şunu unutmayın ki; Rab'bin gözünde bir gün bin yıl ve bin yıl bir gün gibidir!"

View more

HAC47 İzafiyet teorisini doğrular nitelikte bir ayet mi İkinci sorum ise Allah
Liked by: Mustafa DUMAN

Hud suresi 107-108.ayetlerinden yer ve gök kaldığı sürece orada(cehennemde) kalıcıdırlar ifadesinden cehennemin ve cennetin bu dünyada olduğunu ayrıca sonsuz olmadığını anlıyorum ben. Siz ne düşünürsünüz ?

Bu Arapçada bir deyimdir ve eski kaynaklara göre (mesela Taberi), bir işin sürekli olacağını anlatmak için halk arasında da kullanılmaktaydı. Bu benzetmeler yakın dillerde/kültürlerde de vardır: "Sevgin sonsuza dek ayakta kalır diyeceğim, sadakatini gökler kadar kalıcı kıldın." (Eski Ahit, Zebur, 89/2) "Soyunu sonsuza dek, tahtını gökler durduğu sürece sürdüreceğim." (Eski Ahit, Zebur, 89/29) "Göklerde güvenilir bir tanık olan Ay gibi sonsuza dek kalacak." (Eski Ahit, Zebur, 89/37)

lütfen kandil geceleri ile ilgili düşüncelerinizi paylaşsanız

Mevlid kandili, Fatımiler döneminde kutlanmaya başlamıştır. Berat kandili, muhtemelen Yahudilerdeki Yom Kippur'dan aparılmıştır. Regaib gecesi de çok sonraki dönemlerde (10-11. yy) Kudüs'te ve Bağdat'ta kutlanmaya başlamıştır. Miraç denen efsane ise, Kuran ayetlerine açıkça aykırıdır ( http://ask.fm/korelmis/answer/130139503802 ) ve bizim kültürümüze muhtemelen Zerdüştlükten geçmiştir.
Kadir gecesi, Kuran'ın inmeye başladığı gecedir (97/1, 44/1-6) ve Ramazan ayında yer almaktadır (2/185). Bizler Ramazan ayını oruç tutarak geçiriyoruz.

Peygamberin uçarak miraca çıktığı doğru mu?

Dediler ki: Sana asla inanmayacağız;
yerden bizim için bir pınar fışkırtmadıkça,
üzüm ve hurmalardan bir bahçen olmadıkça ve içinden nehirler akıtmadıkça
veya göğü iddia ettiğin gibi parça parça üzerimize düşürmedikçe
veya allah'ı ve melekleri kefil olarak getirmedikçe,
veya altından bir evin olmadıkça,
veya "gökte yükselmedikçe"
ve yükselişine de asla inanmayacağız, (oradan) bize okuyacağımız bir kitap indirmedikçe...
De ki: Subhane Rabbi! Ben elçi olan bir insandan başka bir şey miyim ki?
(Kuran, İsra suresi, 90-93. ayetler)
Liked by: görkem

kuranda neden sümerlerin kullandığı sayı sistemi yer alsın ki ?

Güzel bir soru; fakat cevabını ben nereden bileyim? :) Bu sayı, açıkça, Nuh Tufanı'nın meydana geldiği bölgeye ve zaman aralığına işaret ediyor. En doğrusunu Allah bilir!

bir doktor olarak meninin bel ile kaburga kemiği arasından çıkması hakkında bilginiz var mı?

İlgili surenin 8. ayetine bakarsanız, 7. ayette bahsedilenin insan olduğunu fark edebilirsiniz.
bir doktor olarak meninin bel ile kaburga kemiği arasından çıkması hakkında

insan vücudundaki körelmiş organların (plantaris kası, 20lik diş) evrime daha doğrusu insanla maymunun ortak bir primattan geldiğine kanıt olduğunu savunanlar var. ama biz hz. adem'den geldiğimize inanırız, bu durum nasıl açıklanabilir?

Kuran'a göre Adem isminde bir peygamber yaşamıştır. Aynı zamanda Kuran'da "adem" kelimesi, insan türü anlamında da kullanılmıştır. Benim Kuran'dan anladığım şey, ademin, yani insan türünün, ilkel ve barbar bir topluluktan evrimleşmiş olduğudur. Düşüncelerimi şurada özetlemeye çalıştım:
http://eksisozluk.com/entry/36588675
Körelmiş organlar iddiası, yaklaşık 150 yıllık bir iddiadır. İnsan vücudunda köreldikleri ve hiçbir işe yaramadıkları iddia edilen söz konusu organlar hakkında, 150 yıl öncesine göre çok daha fazla bilgiye sahibiz. Bu bilimsel veriler, işe yaramadığı düşünülen pek çok yapının, aslında birtakım fonksiyonlara sahip olabileceğini gösteriyor. Ancak bazı fanatik kimseler, bütün bu bilgi birikimini görmezden gelerek, asırlık bir iddiayı sürekli olarak gündemde tutmaya çalışıyorlar. Bir iki örnek vereyim:
Apandis, kör bir kesedir ve faydalı bakteri florasını muhafaza eder. İshal gibi, bağırsak florasının kayba uğradığı durumlarda, kör bir kese olmasından dolayı apandisteki bakteriler önemli ölçüde korunur ve kayıp sonrası floranın yenilenmesinde önemli rol oynar. Yapılan çalışmalar, apandisin zengin kan damarları ve lenf dokusu sayesinde bağırsak bağışıklığında da fonksiyon görebileceğini göstermiştir. Bu bölge aynı zamanda kök hücrelerin konumlandığı bir bölgedir ve böylece apandis bağırsağın hücresel yenilenmesine katkıda bulunur. Plantaris kası, uzun tendonu sayesinde proprioseptif fonksiyonlar için özelleşmiş bir kastır ve kısa tendonlu gastrokinemus kasıyla birlikte koordineli olarak çalışır. 20 yaş dişinin, birçok kişide çıkarken sorun teşkil etmesinin sebebi; kalorisi yüksek ve yumuşatılmış besin öğelerinin diyetteki oranının artması ve bu nedenle daha az çalışan çene kemiklerinin 20 yaş dişlerinin çıkması için yeterli genişliğe ulaşamamasıdır. Kuyruk sokumu kemiği, bulunduğu bölgedeki birçok kas ve tendon için bir tutunma noktası oluşturur ve pelvik tabanı destekler. 3. göz kapağı (plika semilunaris), gözün immunolojik ve kimyasal olarak korunmasında rol oynayan bir yapıdır. Kulak kasları, kulak kepçesinin şekillenmesinde ve şeklini korumasında işlev gören yapılardır. Kulak kepçesinin yapısı ise seslerin 3 boyutlu olarak algılanmasına katkı sağlar. DNA'nın "hurda" olarak ilan edilen dizilerinin, gen ifadesinin düzenlenmesinde işlev görüyor olabileceği anlaşılmıştır. Jacobson organı denen yapının ise, özellikle çocukluk çağında, kokusuz bazı özel kimyasalların algılanmasında işlev gördüğü düşünülmektedir.

View more

Liked by: Ufuk Keskin

merhaba hocam şu kader kavramı cok kafamı karıştırıyor. önceden çizili kader varsa kendi seçimlerimizi kendimiz yapmıyoruz?

Kendi seçimlerimizi kendimiz yapıyoruz; Allah da bunları -zaman kavramına bağlı olmaksızın- biliyor.

Next

Language: English