Olurda bir gün vicdanınla baş başa kalırsan kendine hatırlat, beni her koşulda kabul edecek biri vardı benden sevgisini hiç esirgemezdi, bana liman olurdu ama ben kıymetini anlamadım limanı yıktım. Kendinden çok beni düşünürdü değer bilemedim diye söyle kendine. İçin acısın.
“Olur biter, geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var, olup bitmeyen, geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama… Çok da takılmıyorum artık bu uyku konusuna. Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana.”Cahit Sıtkı Tarancı
Flaubert'in aşk tanımı: "Merak. Birine karşı, ansızın, bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur."
"Sonra Tanya, seni yalnızlaştıran, seni olgunlaştıran bu acıyı çok daha önceleri yaşamış biri çıkıverir karşına. Senden daha çok önceleri o yoldan geçtiği için bilir nasıl yürüneceğini, incitmeden elinden tutuverir. Ruhuna ihtimamla dokunur, sihirli bir merhem gibi sunar sana şefkati. Ağır ağır tesir eder bu merhem ama muhakkak tesir eder."